Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Ata Kızı
Ata Kızı

Sevemedim bir türlü, yaprağın ağacı terketmesini... Ata Kızı

  • Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)13.02.2024 - 13:34

    O kuzine sobadan taşan sıcaklığın adı değil miydi aile?
    Geliştik ama şekil itibariyle değil! Öz itibariyle değiştik… değişen keşke sadece madde olsaydı… biz gelişirken özümüzdeki sevgiden olduk. Zaman sadece nesnesellikte itibar görüyor… sevgili, k.k Kadın…
    Acı bir hikaye Allah rahmet etsin diliyorum.

  • Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)13.02.2024 - 13:24

    İnsan maddi anlamıyla dünyada bir zerrecik iken, mana aleminde bir dünya olma olasılığı da vardır.
    Mevzu o bir zerreciğin nasıl mana bulacağı. Elbise mi giydirmek idi yoksa çıplak mı bırakmaktı maddeselliğin içnde onu? Öyle ya bilgi güncellenip akıl gelişiyorsa mana tutsak kalmaz mıydı kılıfların içinde?.. İnsan denilen zerrecik belki de elbiselerinden sıyrılmalıydı! Doğrular çıplak olmalı.

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?13.02.2024 - 11:06

    Bir makam yarat bana içinde bir ben çalayım.
    Aslı Birer

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?12.02.2024 - 14:44

    10.02.2024 - 13:51
    Hırsızlığın en büyüğü; eşlerin birbirinden ve çocuklarından çaldıklarıdır.
    Aslı Birer

    Selamlarımla belirlemiş olduğum; eşlerin birbirlerinden çaldıkları şeyler hakkındaki konuya girizgâh yapayım birkaç sitemle.

    10.02.2024 de paylaştığım söz için her zamanki gibi ne bir soru ne de bir fikir gelmiş.

    Şunu söylemek isterim ki okumak bilgi paylaşmak aslında kişinin kendini ifade etmesi suretiyle mutlu etmesidir.
    Neyse buradan mesajımı vererek asıl konuya geçelim.

    Günlerimiz geçerken ömrümüzden geçtiğini düşünerek bunu depresif etkilerle içselleştirmek yerine gelecek olan ve hatta bekli de sadece yaşadığımız günün elimizdeki hazinemiz olduğunu düşünerek başımıza iliştireceğimiz hediye olduğunu bilerek o günü verimli hale getirmek yine kişinin kendi elinde olduğunu düşünmekte fayda vardır.ve her ne hikmetse elimizdekilerin kıymetini onları kaybedince anlarız.

    "İnsan ulaşamadığı her şeyin “delisi”, ulaştığı her şeyin “nankörü”dür."

    Pablo Neruda

    Mesela erkeklerin( eş) yaptığı en büyük hata eşleri ve çocuklarından esirgediği zamanlardır.

    Kırsal kesimin kahvehaneleri dolar taşar.

    Sabah gidip akşam dönenlere bile tanıklık ettim.( bizzat eşlerinden)
    Daha elit çevrelerde ise kahvehaneler daha şık daha fonksiyonel mekanlarda çeşitli eğlence ve oyunlarla yer değiştirir sadece.

    O saatlerde eşler ( kadın) kırsal bölgelerde komşu ziyaretleri, günler, ya da evde geçirilen boş vakitlerle geçerken… elit kesimde de aynı erkek eşlerdeki gibi günler boşuna geçip gider. Bu arada ebeveynlerin bu tutumlarını çocuklar çok güzel değerlendirir. Akıllarına ne geliyorsa artık(!)

    Oysaki, evlilik dediğimiz müessese üzerinde ciddiyetle durulması gereken ve onu yaratıcı zekamızla beslemeyi ve eşlerin de birbirlerine karşı sorumlulukları olduğunun bilinciyle korumalıyız. Aile en küçük ve en önemli guruplardandır. Her şeyin çekirdekten şekillendiğini düşünürsek sosyal düzenin kalitesini en küçük ve en önemli birimi olan aile belirler.

    Bir ailede baba; işten kalan zamanında çocuğunu müzik derslerine götürür ya da onunla oyunlar oynar. Anne kapıda karşılar. Güzel yemeklerle gülen yüzle onlarla ilgilenir. Sadece karınlarını değil ruhlarını da doyurur.

    Diğer ailede ise durum ilk başta anlattığım gibidir. Ve aile gitgide birbirlerine yabancılaşır artık o evde birkaç yabancı kişi yaşıyordur. Ve bu dünyada insanların en çok yara aldığı ve psikolojilerini temelden sarsacak en önemli sebeplerden biridir. Her iki aile örneğinde yetişen çocukların aynı olmayacağını bilmek için konunun uzmanı olmak da gerekmiyor! Ama yarattığı etkileri için maalesef bir uzman desteğine ihtiyacımız olacaktır.

    Şimdi gelelim yaptıkları hırsızlığa evet dünya yüzünde yapılan en kötü hırsızlık aile fertlerinin birbirlerinden esirgeyerek çaldıkları zamanlardır.
    Oysa aile birliği bütün öncelikleri hakeden ve önce ailem diyeceğimiz birincil sıralamamız olmalı. Ve sonra aradığımız gözlerin, saçların, boyun posun, merhametin ve her şeyden önemlisi de sevginin meğer kendi eşimizmiş olduğunu ne yazık ki! Bu hırsızlığın cezası olarak. Vicdan hapishanesinde kendimizle kritik yapmak olur. Kayıp çok büyüktür çünkü hayat tek kullanımlık bir armağandır insana.
    Der, ve çok uzatmadan eğer çok önemli sorunlar yoksa bugün kendimizi samimi ve dürüstçe öz eleştiriye tabii tutalım. Belki de vasıfların en üstünü kişinin kendi hatasını görüp düzeltmesidir. Halbuki haklı olmak için bir dolu bahane üretilebilirken. :)
    Saygı ve sevgilerimle okuyan kişi…

    Yazan, Aslı Birer

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?11.02.2024 - 12:52

    Bulanık sularda yüzmeye çalışmakla
    (bazen imkansızdır) dupduru bir denizde yüzmenin hazzı aynı olmadığı gibidir; bulanık zihinle, duru zihin arasındaki fark ve faaliyetleri.
    Aslı Birer

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?10.02.2024 - 13:51

    Hırsızlığın en büyüğü; eşlerin birbirinden ve çocuklarından çaldıklarıdır.
    Aslı Birer

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?10.02.2024 - 10:57

    Çok severim, nasıl da tanımış o güzel yüreğin, yüreğimi:)
    Teşekkür ederim.

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?09.02.2024 - 07:00

    Ne tesadüf değil mi? Etrafı sıcak savaşlarla ele geçirilirken, ülkede halkın büyük çoğunluğunu din Üzerinden baskılayıp demokrasinin ve milli değerlerinin yok edilerek soğuk savaş tekniğiyle aynı anda zayıf düşürülmesi..?

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?07.02.2024 - 14:02

    Telvenin ikinci haliydik ikimiz, eşsiz muhabbet, falımızda çıkan, ömürlük hasret…

    ?si=9_Z_UrwKwFPc8W9y

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?07.02.2024 - 11:28

    Hırslar o kadar büyüyor ki! Bir can, kader süsüyle, bile isteye ölüme terk edilebiliyor imiş.
    Tarih bunu da kara kaplı defterine not et!!