Yine biri çığlıklarda
Yine biri çirkeflikte
Barışa çamur toplar kirli elleriyle.
Yine biri aydınlığı yıpratır
Yine biri kollarını mezarlıklara sarkıtır
Yolcu üşüyor
Uykusuz kalınmışlık sarmış hüzünlü çehresini
Uyandırmaya kıyamadığı yüzler var içinde
İsyanı dalgalanmış bir bayrak
Bir el uzanır bakışlarına
Alır gözlerini
Yolun açık olsun,iki dirhem gözyaşım
Uçurtmalarıma sardım hasretini
Gökte mavice bir şarkı niyetine
Saklı kaldı içimde utangaç yüzün
Bertaraf bir bela doğurdu günaşırı yalnızlıklar
Gidiyorsun, yolun açık olsun
Sayfalar gölgeler bıraktı güvercin kanadında
Habersiz körüklenmekte deniz
Sınırsız dokunuşlardan tutuklandı tenim
Suçlusuyum sevdanın
Suçlusuyum kalbimi oyan düşlerin.
Zamanı geçmiş karanlıklar
Kıskanç bir sabah yaratır
Topraktan uzak netametli yağmurlar
Zamanı saçlarında barındırır.
Hayat, derin Yusuf kuyusu olsa
Yaslardayım
Karaları bağlarken sesim
Parmakları dokunur
Umudun
İmtiyazsız gözyaşlarıma
Minareler koynumda uyur
Kurşunsuz bir savaş gibi
Taşlı sopalı, biraz çocukça
Serseri demokrasi, serseri özgürlük
Gölgeme düşmüş şehit cenazeleri
Ve yırtılmış gökyüzünde
Yırtılmış sayfalar gibi gece.
Gece yaklaşıyor
Gölgeler genişliyor avlusunda kederin
Uyumak için bekçi gözler
Damlıyor cılız yaprakların gövdesine
Ve gece yaklaşıyor
Sokaklar bomboş, çocuklar evlerine dönüyor.
Kitap arası küçük bir dipnot
‘Hoş geldin…’
Yedi ömrümü açlık
Koyu bir lekeden düşer alın terim
Gözlerim, ellerim, yüreğim nerde?
İçinde çelişkiler olan
Sana benzeyen doğrular bıraktım yarınıma
Güneşin toprağın ve suyun
Kucaklaştığı koynunda
Nemli bir gece bıraktım
Kirpiklerine tutunmuş uykularında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!