Günü yontarcasına
biledim bütün nesneleri
Damla düş’tü
Bilemedim nerede takılı kaldı ses’im
Baş edilmez saatlerin ruhunu çizdim
Hangi yanına koyarsan koy, mayalansın
kimse kimseyi soyup sömürmeden
kaç kez kucaklanır şiirin kalbi
hamur neden erir ki
suyun donma vakti henüz geçmeden
bu şehirde geçtiğim her yol unutuluyor
kırılmış bir gül dalı gibi
uyuyor iskemlede gölgem
tanımadığım şu karşı kıyıların
senin gülüşün aynalarda parıltı
susuşun gecede su
senin çokluğun bulutlar ovası yokluğun çöl
gelişin salkım saçak tazelik gidişin sönmüş volkan
çiçekleri kavurdu ayaz…üşümek!
gökyüzünü kaybeden
yıldızlar gibi sevişmesiz
silüetin,Omphale kadar kızıl
susma zamanı.utangaç sonatların sesleri kısılıyor
------------- Sabri YÜCEL'e
Birden sustuğunun ayırdına varıyorum bir Cano’nun.O iki gün süren şoktan çıktığım an anlıyorum bunu.
Oysa nice yılları birlikte geçirmişken …
Yaşlanan bir güzün o soğuk akşamının eşiğindeyken ötelerde diniyor bir ses; bir heyecan, suları geri çekilen göle dönüşüyor.
Dalından kopuyor o Kızılgül…
-- bir fotoğrafın algılattıkları şeyler için
Varır yayından kurtulan her ok varır
kaç kez deklanşöre basarsa el çoğalır detaylar
siyaha boyanmıştır aldatır derinlikler
iki diyardan iki ayrı yönden gelen
iki ayrı ırmağın buluşmasıdır içimizi güzelleyen
hep öyle geçiyor günlerimiz
kor kor kıvılcım kıvılcım alev alev
Çünkü ben
Gözlerindeki narin sese katık olsun diye
sevgimle doldurmuşum gönül heybemi.
Yıllar yılı hep sana b/akmışım
Bir gemiyim. rıhtımımsın, sana sığınmışım
çünkü ben
gözlerindeki narin sese katık olsun diye
sevgimle doldurmuştum gönül heybemi
yıllar yılı hep sana b/akmışım
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti