içinde ıssız bir gerçeklik varsa
gurupların serinliğini bekleme boş yere
mini mini bir sahil köyüne doğru
yola çık karanlık çökmeden
Damıtılan dakikaların segah meyanları
Öyle bir uzanışla sanki kumsal renklerinden
Sarmaşığın güle sarılışından da çılgın
Aç kalan ruhumun ürpertisi için
Göze alma pahasına sensizliği
nasıl da varlaştın böyle
tanımsızdır inan
günlere adınla başlamak
bir kıyının iç cebine
sığınırken yüzüm
//*solfej…
rahat kaybettiğim o imzanın üzerinde
şöyle bir mırıldanmayla finale yürüseydi
kesik izlerle dolu bu şiirin son dizesi
sesler
vadilerden
karışarak birbirlerine sabahta
unutmamak için bizleri bir yerlerde
'bak senin güllerin,kuşların,akşamların... / ve geceyi kucaklayan uzun,ince sarmaşıkların'
bunlar burada kalsın.Tek sözcük bile söylemeyeceğim.Şiire taşımayacağım.
Boşuna inkâr etme.
Kuş adları birer ikişer sarkıyor saçaklardan
O boşlukta yoklar,kaybolanların listesi tamamlanmamış
Lekeleniyor toprağa yapışmadan önce her damla.
Kim üttü bu Diyar-ı Harput'u,diye
ah sorabilsem.
Eylül sabahı
Geceden kalmış uykulardan sıyrılıp
Tülünü aralıyorsun pencerenin
Taze ferahlıkla havalanıyor nevresim…
Ne güzeldir
Su
y o k u ş a
tırmanıyor öteki tepede
kütle ve hız
kuşları kandırıp homurdanıyor
yarılıp iki koldan sızıyor toprağa
Belki de ektiklerini biçiyorlar…
Öyle ya ! Cennet de Cehennem de bu coğrafyadaysa eğer iki halktan hangisinin insanı Cehenneme daha çok gidecek, kestirebilmek olanaksız. Geçtiğimiz günlerde apansız patlayan savaşta taraflar ortalığı ateşe, toza ve dumana veriyorlar.
Dudağındaki pembe rujuna kırmızı karışan kim bilir kaç kız,kadın yağan bombalar altında toprağa düşüyor. Kaç yağız delikanlı türlü işkencelerden geçerek ölüme doğru yol alıyor.
Ekranlara 21.yy’ın uygar dünyasından görüntüler yansıyor.
Avuç içi büyüklüğündeki bir toprak parçası uğruna daracık odalarında karanlığın içinde aç ve susuz bırakılıyor masum insanlar…Bebeler, dudakları annelerinin göğüslerinde yapışmış kalarak evrenimize veda ediyorlar.
Gizini kimselere teslim edemeden ölenlerin sayısı resmi rakamlara göre üç bin beş kişi.Bu sayının kara harekatıyla birlikte kat kat artacağı söyleniyor.
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti