Yaşantımız ,türlü simülasyonlar ve daha da kayganlaşan gerçekliklerin tutunduğu düzlemde ve orada gelişen tartışmalarla geçiyor. Her birimizin kendine özgü bir gündemi var; o gündemi maceralarla dolduruyoruz.
Son çeyrek yüzyıldan beri sahte evrenler yaratarak orada tutunanların yerlerini berkiten bir çoğunluk var bu yurtta ve genel nüfusun yarısından fazlasını oluşturuyorlar.
Toplumsal değişimler görece olarak yaşamın da tahrif edilmesini olanaklı kılıyor.
Salt yaşam mı bu sirkülasyonun koşulları karşısında savunmasız kalıyor? Hayır !
Öngörülen sistem -kendilerince- iyileştirildikçe kimliklerin seçimleri, değer yargıları,zamanı kullanma istekleri, yeğleyişleri ; el üstünde tuttukları şeyler de değişiyor.
Sürekli bir değişimden söz ediyorum. Her değişim bir yabancılaşma sorunsalının doğmasına olanak tanıyor. Sayısız dolgu işlevli anılar oluşuyor ,yalancı yaşamların sonu gelmiyor.
O yola girmezdim senin yerinde olsaydım
Bahçeler öylece kalırdı.bensiz
Ne var ne yok bütün ışıklarını toplayıp
Ötelerde bir yerlerde kayıplara karışırdı güneş…
Uzaklardan düşünüyorum, bir adam
O yola girmezdim senin yerinde olsaydım
Bahçeler öylece kalırdı.bensiz
Ne var ne yok bütün ışıklarını toplayıp
Ötelerde bir yerlerde kayıplara karışırdı güneş…
Yankılar doğruyoruz
Avucumuzda sakladığımız deniz feneri için
.
Yarım bıraktığın şiirler gönderiyorsun
Dudaklarındaki titremelere yapışık
.
Yanılmış değiliz
Şüphe yok ,çoğalır yıllar
Uzar gider,hayır eskir zaman
Çocuklaşırız ,oyuncaksız, heyecansız
Bir kaygı silindiri ,
Unutmuyorum seni,ötelerdeyken.
Kendinden geçsen,
kaldırırım üzerindeki ağır duvarları.
Kazılan ve örtülen günlerin
Hatta şimdinin
tortularıyla boğuluyorsak durmadan
Öfke nedir ki
Şairin heybesinde
Her gün başka bulutsu sözcükler
Yurdun pınarlarından
Arının peteğe döktüğü çiçek tozlarından
Hangi yerdedir şimdi, düşünmek bile istemediğim
Darmadağın bir karanlığın kıyılarında dolaşan
Açlığın öfkenin ve korkunun ,göğe uzanan taş yosunlu duvarların
Önünü beklediklerimizin oyunları şafağa yakın
Kasım düşü ,soğuk yalpalarken adımlar…
Bu sıralar gözlerinden söz ediyorum ya
Dağlanmam içindir
Korlanmam içindir.
Konuştukça içime attıklarım içindir
Sakladıklarımı yitirme korkuları içindir
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti