Genceciktim
Aylarca kaldım hücrede tozlandım
Bir isli lambanın ışığında
Zar zor görebildim yüzümü aynada
Geldiğin gün başladı bu öykü
Sevda yolsa
Tozlar kabul
Ulaşılmayacak herhangi bir durakta bekleyendir kadın
……… Yönsüzlükle sözlüyüm ben
Karayel ayazından koştum sana
Göğünde çarşaf maviliği kasımın
Yapışır durur tenime
Donuyorum
Tutuver ellerimden ısıt beni iyice
Açlığım sana susuzluğum çoğalır
Örülen kozaların vakitsiz bozulduğu kuytuda
Yetmeyen dil vermeyen bu duyarsızlık
Sünüyor gizlenmedikçe
Uzanamıyorum korkuyorum dokunmaya
İnciniyorum
Uçurumlar da bakar gökyüzüne
Yolun bittiği yerlerde kime gizlenebilir solumalar
Geri dönülse bile toplanamaz ki atılan tüm adımlar
Başka türlü eprimiyor ruhlarımız
Başka türlü söylenemiyor bazı şeyler
Dışında durulabilir mi çırpıntının
Aniden kuşatır kuşkular
Gece ne dalı ne de yaprağını koruyabilir
Geçmişini kaybeder kalem
Bir surun yükselme saati gelmiştir
Akşamda sinyaller kızıllığı
Kışkırtan kesik
Testere kesiği mi
Başka türlü kanamaz
Gel bu gecelik ertele
Peşinden gitmeyi uykuların
Üşümesin durduk yere şarkılar
Varsın dönek desinler...
Gökte bulutlar yer değiştiriyor
Karşıki doruktan düşüveriyor sis
İmbat okşuyor tenimi
Kuşluk geldi gelecek.
Bostanlar salınış yeşil türküler..
Hanidir nedendir
Bozkırım
Umutsuzluk fışkırıyorum
Hani var ya nedense
Bozlak gibi
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti