Ansızın kaybettim işte yalnızlığa adanmış adresini
Ayları mevsimleri yılları geride bırakarak
Hangi iklim, hangi arzu, hangi ses
Alıp getirir diz çökmüş göz kapaklarını
Beni bana bırak, dokunma ellerime, rüyalarımdan çalma!
Bey'ciğim dışarıdan başka
İçeride başka konuşur
Küflü bir hamaset...
Yarım porsiyon asude gözler
Duygu/saldır
Deruni bakar!
Ayaza durmuş dallar gibiyim,çaresizim
Sürgünlerim,çiçeklerim,yapraklarım ölgün
Bir bilsen sol yanımdaki yangıları bir bilsen
Duymuyorsun,bilmiyorsun,görmüyorsun,yoksun!
Gittiğin yöne tutsağınım diyorum sana,gittiğin yöne tutsağım,
Öz su'yum çekildi damarlarımdan
Bir sürü gizemli sözcük
Karmakarışık…
Akıl mı bırakıyor bende!
Tutsağıyım onların
Her gece.
Umarsızca.
Garip adam
Kuşları ürküttü
Uçup gittiler deniz yönünde
Bir avuç dolusu buğday yerlere saçılı kalırken
Gülümsedi peşlerinden.
Tükenirse çiçekleri imge ovalarının
Ve yetim kalırsa şuracıkta bir başına duran koskoca göl
Ve bir ihanet büyürse andız gibi
Ondandır.
…yapışır ellere
Bütün gecelerimde dert ortağım ol benim…
Durgun ırmaklar gibi suskun
Bitirilmiş bir sevdanın hasretiyle mayalanmış
Şarabı kırmızı yudumlanan
İçtikçe kanmayan
Usanmayan...
//*UNUTMAK…
Bir misafirliğe gitsem
Bana temiz bir yatak yapsalar
Mustafa Necati KARAER’i tanır mısınız? Türk edebiyatının bu usta kalemi ‘’Samanyolu ve Şiir ‘’adlı şiirinde bir arayış içindedir. Masal ülkesinden çaresiz geri dönen şair, bir tekne içerisinde sularla haşir neşirdir. Karşıda sadece bir kutup yıldızı ona bakmaktadır. Samanyolu’nun bir düş olduğunu anlar, arada yıllardan bir uçurum vardır; hüzünlüdür… Artık baharın bile gelmeyeceğini, suya düşenin cemre olmadığını bilir. Bütün kapıların kilitli oluşundan dolayı dertlidir. O sihirli anahtarı çevirecek ve bütün umudunu ‘’Bir sende kaldı ey şiir! ’’diyerek haykıracaktır.
Gerçekten de bütün umudumuz şiir midir, tartışılabilir.
Şurası bir gerçektir ki insanoğlu antik devirlerden beri şiir yazıyor. Yazılan her şiirde insanın kendisini görüyoruz. Bu saptamadan hareketle şiirin temel çizgisinde insan vardır, diyebiliyoruz. Bizler başka bir biçimde anlatamadığımız duygularımızı, deneyimlerimizi şiirle anlatıyoruz. Bu yüzden olsa gerek, edebiyat türleri içinde birinciliği şiire veriyoruz.
Şiir sürekli yenilikler arar, yeni biçimlerde karşımıza çıkar.
Romanların çoğu yalnızca bir kez okunduğu halde şiir kitaplarının parçalanmasının nedenlerinden biri de kişioğlunun kendini aramasından başka ne olabilir ki?
Yaşam; kesintisizce süren, terk edilemeyen, geri dönülemeyen, daha da ileri götürürsek eğer, gizemine dokunulamayan tek şeydir. Bundan dolayıdır ki işimiz bitmiyor.
Yenilmedi.
Kor’a saplanan bakışlarından belliydi
İçinden süzülenlerin hepsi de
Ulaşılması kolay olmayan aşk içindi
Çoğuldu belki öfkeleri
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti