./_
Gönüllü yolculuklara çıkarır beni gözlerin
Hayal ülkelerinde yürürüm adım adım
Zamanı durduran çocuksu bakışlarında başlar molalar.
Tekinsiz ıssızlıklardan korkmam
Kardelen inatlaşıp
Kırmaya çalışırken buzu
Tükenir zaman
Telaş an’la
Obje dirençle kavgalı
Bir katil
Evrenin çatağında
Umutlarının rengini
Koyu kırmızıya dönüştürerek
İğdiş ediyor.
Düşlerimde kimi kez ateşle oynuyorum
Bakıyorum yanıma yöreme hiçbir şeyler yok.
Uykularım kaçıyor
Sonra mektuplar yazmak geçiyor
Duras gibi içimden
Yazmayı öğrenmeye çalışırım sanıyorum
Sırasını şaşırmış sözcüklerde
Ucu tükenmiş
…….kalem izi
Yani
Barut kokusundan hasarlı ilk koşma
Ayna,bilinci
Soyar sır tozlarıyla
Tek sözcük bile söylemeden
Çok şeyler yiter gider
Buldozer ağırlığıyla artar
/.
Sürgünler vurur beni
Aşk şarkılarının söylenmediği yürek yurdumda
Örter doruklarımı duman
Düşer içime damla damla korkular
Sen de bilirsin küskün duyguların
Upuzun bir enlemdi
Yörüngesinden teğet geçilen
Birden sallanınca zaman
Bir fay gibi kırılan…
Umut kaç dönence yaşatılır bir başına?
Keskin bir iz bırakırken tükenen kızıllığına gündüzün
Vuruşurdu içimdeki yabanıl arzu
Göklerde yalnız kalırdı
Duyumsayışlarım
Haydi tut ellerimden, demek gelirdi içimden
İşte o an duyamazdın sesimi
Günün araladığı maviliklere sinen
Çimen kokuları.
Hiç tükenmek bilmeyen daracık yolda
Kıvrımlı dik çizgiler
Kanyon arasından Bolkar’a kanat çırpan kuşlar
Yollardayım
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti