su yerine
sessizliği verdiler çeliğe
ufalandı o kumru parıltıları
kalıntıları acı yalanlarla dolu şehirleri
Beni nasıl öldürebileceğini düşün.
Senden ilk istediğim şey bu.Yoğun geçecek bir kış var önümüzde.Ona doğru yürürüz.Bitkin düşene değin en taze buzullarda kayak yaparız.Bu benim için terapilerin en iyisi.Sonra beklediğim var senden…
-Neymiş?
-İnsanın yarası sağken iyileşir,falan dediğini okumuştum M.Eloğlu’nun bir yerlerde.
Beni nasıl öldürebileceğini düşün.
Senden ilk istediğim şey bu.Yoğun geçecek bir kış var önümüzde.Ona doğru yürürüz.Bitkin düşene değin en taze buzullarda kayak yaparız.Bu benim için terapilerin en iyisi.Sonra beklediğim var senden…
-Neymiş?
-İnsanın yarası sağken iyileşir,falan dediğini okumuştum M.Eloğlu’nun bir yerlerde.
-Hah,yaram tam da bu işte.Söz,sana hiç dalaşmadan şarapla dolduracağım kadehlerimizi.Belki de son kez ölmeye oturdum ...
DENEME
Temmuz bitmek üzere ; bir hafta sonra ağustostayız.
Havalar ,dönence normallerinin üzerinde seyredince evlere kapandık. Güneş ışınları dikey vuruyor insana. Yaşlandık ; bir de kronik rahatsızlığınız varsa daha dikkatli olmak zorundasınız.
En iyisi mi evde kalmak ve kendimize iş çıkarmak. Fırsat buldukça da okumak.
günlerdir.duruşma salonu
yontulara benziyor katiller
masummuşlar
hatta hiçbir şey
Hüküm verilmesin yeter ki
Aşk için
En çorak yerine gömülünce toprağın
Oldum olası tanığımdır kıran vurduğuna
delibozuk dizelere
Kanatlanan gizlerimiz
Sıyrıldı gül bahçelerinden
Sımsıcaktı ortalık / bizi tanıyan gecelerden birinde
Yorgunlarıydık zamanın / kollarına
Yaşamımızın herhangi bir noktasına geri dönmeyi ister misiniz? Salt bununla da kalmayarak almak istediğim yanıt için şöyle tamamlamalıyım konuyu :
Bana sorarsanız hiç düşünmedim bu konuda.
Amerikalı astronom George Ellery Hale’e 1913 Ekim’inde Zürih’ten gönderilen bir mektupta ‘ ışığın,Güneş’in kütle çekimi alanı ile nasıl büküldüğünü anlatılırken bir yerinde :
‘’İnsan,zamanını politika ve denklemler arasında pay etmeli.Ancak denklemler benim için çok daha önemli,çünkü politika bugünün konusu;denklemler ise sonsuzluğun…’’ denilmektedir.
Işığın bile türlü yöntemlerle büküldüğü bir evrende yaşıyoruz. Sanırım, ‘döndüğümüz yerden yeni bir yaşam kurmak ‘istemi yeni bir denklem kurma hayalinden kaynaklanıyor.
Yeniden pay etmek zamanı ! Bu yeni denklemde şu anda var olan öğelerden hangisine,hangilerine yer vermezdiniz acaba?
doruklardan sahillere süzülen bir yelse adımların
kuşluğa düşürüp hızlandırsın bu toy sabahlar
yalazlanan körpe saatlerde gel büyüle beni
öyle olmasa eğer
ne arzulayışları ne baskın özlemleri teninin
şiir ; yalnızlıklardan üstün,denizlerden büyük, unutuluşlardan daha sevimli,çiçeklerle aynı kokuda,sancılı gecelerden de çileli
belki
bozkırda yolunu kaybeden nalsız taylar gibi şaşkın.
ya sen?
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti