Sus tutulması
Yoksul bir iniltinin peşi sıra
Ah bu kadim gece
Onlarca yıl gibi, anlatılmaz toylukta
düşsel somutların
sözünü eskitmişim çoktandır
mavi,o gözlere perdelerini indirmiştir
aralama,göktaşlarını yudumlayamaz gölge
mutlu olacaktır bu şiir
sen hiç yoktan bir tutam güldükçe
frezyalar kıskanır eteklerinden
sıyrılan ateşi.
yakamoz ve sedir kokusu,ıhlamuru
yönünü değiştiriyorsun
bir başka yana evriliyor adımların
nedenini çözebilsem
çok sevildiğini biliyorsun
sahiplenildiğini
Uyandıran neyin yumruğu
Derin nöbetlerin dişlilerinde,keskin
Yansıdığı kırık camdan uzanır
öteki noktaya esmer öfke
tarihimin tarihini yazacağım.
hakkını verebileceğim tüm anlamlara açık olur mu ; emin değilim .
deftere nasıl başlayacağımı bilmiyorum.Ben terk etmedikçe arka kapak hiç örtülmeyecek.
Boşlukların içindeki boşlukları nasıl anatacağım?
Sorun bu çıkmaz sokağa saplanıyor.
Hiç uyanmadım bu sabah
Mağma yürüdü fay yürüdü dakikalar yürürdü
ölüm yürüdü arkam sıra.
Çığlıklar yürüdü,korkular ve sonra belirsizlikler
Acım yürüdü kız kızan yürüdü
incelen kum denizindesin.deli dolu bir sabah.
denizle öpüşüyor güneş,tanıksın.
sırım mı sırım bir istek peydahlandırıyorsun bende birden
birden sol şeride dalış gibi bir şey bu
koyu kahveyi anımsatıyor tenin
şarabın kırmızısıyla kazınması gibi arzuların
su incelir
üşengeçlenir bir dağın merakı
kıyıda köşede kalmış mukavvalarla bileniriz
hırçın,bağımlı bir sırla sabitleşir kalbimiz
O tohumları savura savura
yüzyıllar içinde doğurdum mitimi
öldürmeye gücün yetmez senin
git öte
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti