Başka bir pazar günü
Birazdan sokak kararmaya başlar
Aynı kepenk sesleri köşedeki ampulün
Yanmasını bekleyen pervaneler
"Yetmiş yaşına kadar yaşayan şair azdır.Yetmişinden sonra şiire devam eden şair daha azdır.Yetmişinden sonra en iyi şiirlerini yazan şair dünyada tektir : Wallace Stevens.Bu durumda Süreyya Berfe'nin kahramanca çabasına hayran olmamak mümkün değil.Tabii Cevat Çapan ve Hilmi Yavuz'unkine de."
ORHAN KOÇAK'ın bir yazısıyla karşılaştım eski dergileri karıştırırken.
Süreyya Berfe şiirine (Kitap-lık, Eylül-Ekim 2022 ) 'Olmayan sürüklenen örtülü' başlığı altında dokunurken böyle bir giriş yapmış.
Suyum ısınıyor galiba,dedim içimden.
Bir tartışmayı başlatmak niyetinde de değilim.
Kendinize mukayyet olun 70 yılı geride bırakan dostlarım.
Anımsa lilayla birlikte öteki rengi,o kış günü ora senin bura benim diyerek daldığımız caddeleri...
Kokereç kokuları sinen dudaklarımızı anımsa
Duvarın dibinden baharla buluşmaya can atan sürgününü sarmaşığın...
Durup durup gözlerimize aktığımız an'ları
Anımsa, tam da bugünlerde
sana sevda kokulu şiirlerini bağrında getiren şairi...
Soluğunun izindeki bu kaygısızlık
Geciken uykuların kokusundan olsa gerek
Dingin dumanlar gördüm bir zamanlar
Şah damarımı öpmeye koşarlardı bana
bıraktıkların/
kalleş devingenlikte irkilirim gömülürüm acıya
ertelenmiş dinginlikten kış üşümelerinin uzayışından
ve çadırlardan kerpiç evlerden
zifiri karanlığında gecenin gömülür hüznüne kardelenler
körpe bedenler oyalanan zamana
artan endişeye ve uçmağ söylencelerine
1.geri yolla kurşunlarını,üsteleme,geri yolla bana
eğreti tümceler zamanı,her şey iki ayraç arası
yırtılmış tütün tarlalarında gözlerin bende uyudum uyandım
eş zamanlı psikozlarla dolu çılgın beynim
yol olsa arka zaman viran yorgunluk
çoktan doğdum kurşun atımı acı bilemem
çevirdim yüzümü sen güneşin müjdecisi
dönüş en sonunda seyrek adımlı suçlar
yok olan zamanlar hakkında
Başka şehirler , başka bahçeler keşfettim. Haz olgusunu enine boyuna irdelemek için kurcalamam gerekiyordu. Kolay lokma değil bu uğraş.
Keşfettiğim şehirler ve bahçeler bir zamanın içinden geçerken beni buldular. Şüphesiz korkarak da olsa zamanla iyi geçinmem gerekiyordu; onu gözü arkada kalarak uğurlamak başıma iş açabilirdi.
Sait Faik’in ‘Alemdağ’da Var Bir Yılan’ını ,Oğuz Atay’ın ‘Korkuyu Beklerken’inini ,Onat Kutlar’ın ‘İshak’ını ,Tanpınar’ın ‘Huzur’unu okurken çok değişik zamanlara girdim,çok değişik zamanlardan çıktım.
günün ötesine doğru kuş sevinci
eski zamanların vanilya kokulu mektuplarını
yeniden açıp okuyorum
kime türkü söylesem çeşme akışlı
kendi kendine konuştuğu da olur bu yolun
duymazlıktan gel.
insanı,zamanı okumanın değil salt, yaşamı okumanın da bir sırrı var ve bunu sen en iyi bilenlerdensin.
yol,yaşamın dışında değil çünkü.
görünmemeyi düşleyerek bir yere gitmeye kalkışsak da yolda olmamız gerekiyor.
kendimize yetmediğimizin bir felaket olduğunu bilmez çünkü yol.
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti