sen hep kal
boşaltırım bu limanları
gültaşları sererim şımarık ayaklarına
büyük suların ortasında
içine bakmışım
unuttuklarımın hepsi de zorlanmış kapı
şiir pişerken deniz uyurken
sesimiz susuşlarımız
ben ve sen ikimiz birden akşam darbesi
sıçrayarak uyandım.
sadece ağır bir acı duyumsadım. o çocuk gelip yalnızığımı anımsattı bana.
dilime kilit vurdu ve çekip gitti.
ben nerede tek başıma uykulardaydım...
kendime yalan söylemeyi bilsem,inanacağım ; o da yok !
.../
neden aramadan, beklerim
menekşelerin ortaya çıkmalarını
sürüp giderken sancılarım
siste yürüdüm
kadehim
kekik kokulu şarapla silme dolu
gurup sonrası
dalgaların nazlanışı altında kumsal
El uzanmasın dalımıza
Hazirandan temmuzlara uzanır
Adımlarımız
-Direnç sol yanımızdaki yerde-
Durur
orada sustunuz mu öyle
yırttınız mı hecelerin tümünü
tozlanmamış kırbaç izi,bir gömü,
yarım yamalak kuş âdetleri
bu akşam
sensiz geçmesine alışacağım
sessizlikle taşlanmış bu saatlerin
ay yaslanırken fısıldaşan yıldızlara
yekinmeden kokusunu yollamış
hercai gül
olgun bir vadi eğilimsiz bir çeşme düşü
piyano emeklemeleri ve şarap
dizginlenemeyen dalgaların düştüğü ayışığı
ve satır aralarına doluşan
yollardayım
az daha sabret
tükendi tükenecek
sana kilitlenen
kilometreler
sanımca sen şimdi
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti