hangi beridir ateş susar
alev susar
kıvılcımlar susar
ve
hangi beridir saba melikesinin dilinde
susar su
bir akşamüstü Boğaz turu sana
aşk için
katre ve ünlemler hatırına
biraz mavi renkli saatler söyledim
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN DOSTLARIM
Bayram ne de olsa,varıp ellerinden öpeyim büyüklerimin,demiş olmalı ki erkenden geldi Bebek.
Yol yordam biliyor demek ki... :)
Duru'un kız kardeşi ; yani dördüncü torun iki gün önce bizlere katıldı.
Dünyayı isteyerek ; dünyayı izleyerek gelmedik hiç birimiz.
Milyarlarca yıldan beridir süregelen bu mucizeyi, insanlığın yollardaki serüveninin bir yerine tutunmak mucizesini gücümüz yettiğince sürdürmek zorundayız.
Yaşamak !
En başat hakkımız ve sorumluluğumuzdur yaşamak.
Savaşların,yoksulluğun,kıyımların hız kesmediği günlerden geçiyoruz.
Tekinsiz bir yurtta yaşıyoruz .Yığınlarca sorun var. Kaygılara her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
Nereye gidiyoruz?
Şimdi'nin en başat sorusu ' bu tünelden nasıl çıkacağız?' olmalı.
başka zaman konuşalım aşktan,sevgili
şu açılışa dikkatlice bakalım
şu celallenmelere kulak verelim bu kez
gerçekle gerçekliğin uyumlu haline
bu kaçıncısı ? yazmak için uğraş veriyor ve sonra bir çırpıda silip atıyorum. Oysa buraya gelirken günlük tutmayı kararlaştırmıştım. Sekiz günde on sekiz günlüğün üzerine çizgi çekmişim.
Bir başka uğraş alıp götürüyor beni. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru uyku basıyor , sesini kısarak dinlediğim radyoyu kapatıyor, okuduğum kitabı bir yana bırakıp harcanacak düşlerin ülkesine uykunun eşiğinden geçtiğimi belli belirsiz anımsıyorum.
Uyku benim çok gizemli coğrafyam ; imgelerimin ışkın verdiği yurt.
Genellikle orada biriktiriyorum yazacaklarımı ve oradan devşirdiklerimi dolduruyorum metinlerime.
kendime ikram ettiğim demli çayla beraberim. Bardak bana bakıyor ben bardağa bakıyorum.
dehşetli bir dürtüyle koşullandığım her şey kaybolup gitti.
''İnsanlar kitapları başka hiçbir şeyi tutmadıkları,özel bir tarzda tutar.Cansız değil de uyuyorlarmış gibi.
Çocuklar da çoğu zaman oyuncaklarını öyle taşır.''
O büyülü yapıtı ;Bento'nun Eskiz Defteri'nde böyle der John BERGER.
Acaba , diyorum Spinoza'nın anılan defterini aramaya koyulurken başka bir derdi mi vardı BERGER'in; bilemiyorum.
Wittgeenstein'in ''Dünyanın nasıl olduğu değildir gizemli olan, olmasıdır'' sözünden mi esinlendi kim bilir?
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti