Necdet Arslan Şiirleri - Şair Necdet Arslan

Necdet Arslan

Her yeni gün sana çıkma ve sende kalma eşiği.
Seviyorum seni,demek küçük bir tümce olarak kalıyor
Çünku yinelemek aynı şeyleri hoş değil.
Tıpkı yeni günün getirdikleri gibi taze ifadelerim olmalı sana.
Taze başlangıç duyumsayışı içinde her şiire başlamaya koyulmam bundan.
Baharın ve şarkıların usanç veren yanlarından kopmak ve sana koşmak

Devamını Oku
Necdet Arslan

Kollarını arkadan bağlıyor gecenin yarasalar.ağzımda eşkıya gibi bir pastil girip çıkıyor boğazımdaki varoşlara.
Perdenin gerisinden 'çıt...'diye bir ses ritmik olarak iğdiş ediyor kulaklarımı.
Ay,ceketini omzundan sarkıtarak çıkıyor meyhaneden.

sol elimden başlıyor otobanın kapıları.Sözum söz diyorum kendi kendime
Neye söz verdiğimi bilmeden yapıyorum bu erkekçe salvoyu.

Devamını Oku
Necdet Arslan

Merhaba Mrs Claude,

Karanlık bastırmak üzereydi.
Bugün de rahatlık vermedim dağa.
Gidip birkaç yerinden dişledim.
Sonra da bir güzel tentürdiyot bastım.

Devamını Oku
Necdet Arslan

Ah...bir izin versen şakımaya,
yazık!
Bunca yıldır bir yalancı gülümseyişin peşinden koşturduysan beni.
Boşuna neden dağılıyor diyorum uykularım ,neden kanıyor sol yanım,neden kasılıyor kollarım?
Yalnızlığımı al ve götür başka yalnızlığın yerine koy.
Alışığım nasıl olsa böyle çarmıhlara gerilmeye...

Devamını Oku
Necdet Arslan

Hırçın aydınlığa siper ediyorum elimi.
Seni mi arıyorum çölün öteki tarafını gözleyerek?
Sonu olmayan bir tekdüzelik içinde suskun duruyor yakıp yıktığın vahalar şimdi...

Bütün pusulalar yanlış, bütün haritalar yalan ve bütün iklimler toz duman olmuş,çürük.

Devamını Oku
Necdet Arslan

Bu son yırtmaya kalkışma zamanımız kül duvarları.
Sanma ki bundan dolayıdır naçar oluşu sesimizin.
Orada hiçbir şey yokmuşçasına hasarı artan tempolu koşudadır yazgılarımız.

Ellerimizin katılaşması morfin sarhoşluğundan değil.
Adım adım evrilişinden bu son kavganın.

Devamını Oku
Necdet Arslan

''Değersiz olarak kalan bir şey,değersiz olan bir şeye tutunmamıştır, diyen Cervantes'e hak vermek lazım.

Onca insanı içine nasıl sığdırıyor bu şehir;ben kendi içime bile sığamazken?

Ben neden gülümsetecek bir anı bırakamadan öteki günlere taşınıyorum?

Devamını Oku
Necdet Arslan

Sol yanın anız anbarı

Bir dolaysız alan
Gel desen bile giremem.Göze alamam.

Şimdi nerden çıktı bu 'niçin'

Devamını Oku
Necdet Arslan

Biraz kayboluş biraz arayış öykülerinin izi durur bu uzun yolda.

Serim belli düğüm tamam
Kılcal damarlar kireç bağlamış

Bir haraç mezat arayış

Devamını Oku
Necdet Arslan

Öğrendim,
Sana bir giz olarak kalmak da güzel...
Gitmek,
en ötelere fırlatılan taşın uzaklaşmaşı gibi bir anlammış meğer...

Ama seni hiç anımsamayacağım dersem yalan söylediğime say,inanma.

Devamını Oku