Maviye çalar hüznüm
Düşlerim bölünür
tam ortasından
Binbir parçaya
Gece-gündüz
mevsimli-mevsimsiz
Dokuz bin sekiz yüz elli beş günlük
Yolculuğumun
Tam ortasında
Hayatıma düşen
Ve bir türlü kaldıramadığım
O müthiş çiğ kütlesi
Roma mitolojisinde,
Bacchus (Baküs) olarak bilinir.
Çallı şarap tanrısı Dionysos...
Şarabın,
Sadece sarhoş ediciliğini değil,
Sosyal ve faydalı etkilerini de,
Bu akşam,
Annemle konuştum.
Ona ve ,
Tüm yakınlarıma,
Dualar okudum.
Ve sonra dedim ki:
Bu tekdüze yaşantımı
Geleceğe doğru akan
Parlak, gösterişli ve akışkan
Bir nehirle
Sulayamayışımın
Tek suçlusu olarak
At intikam duygularını,
Üstünden…
Göm toprağın derinliklerine.
Toprak,
Tüm zehirleri alır,
Bağrında emer,
Belki Birgün
Gönül kapısının sınırları
Açılır da
Ve ben
Bir başka gönüle
Mülteci olurum
Hava açılsın,
Masmavi gökyüzü olsun.
Bulutlar dağılsın,
Çekilsin dağların ardına.
Güneş,
Gülümseyen yüzünü,
MUTLULUK KOKAN YUVALAR
Sevgili arkadaşım,
Hasan Hüseyin,
Bugün ki “günaydın” mesajımda Gönderdiğim,
İncecik,
Bir erik dalı gibiydi Müzeyyen.
Cıvıl cıvıl konuşur,
Konuşunca,
Erikler çiçeğe dururdu.
Kara gözlü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!