Ne kadar da benciliz...
Hayalperest ruhumuz,
Kendini beğenmiş .
Güzel değiliz...
Tek gerçek aynalar
İçimde,
Deli fırtınaları sakinleştiren
O sihirli formülleri
Senin ellerin bilir
Nar tanesi
Ruhumun alfabesini
Sevdiklerinize,
Yarının olmasını beklemeden,
Hemen şu anda,
Bir kez daha sarılın.
Sebeplere boğulmuş hüzünleri,
Bahanelerle süslenmiş kırgınlıkları,
Bekilli’de,
İnşaat işlerinde
Kamyonla kum taşır,
Taş ocaklarında
Taş kırar,
Kamyonla taş taşırdı.
Benim yaşantım,
Evimin içiyle sınırlıdır.
Ve ben henüz,
Sevgimin hasımlarını tanımıyor,
Sevgimin karşıtlarını bilmiyordum.
Gözleri,
Bir nesil geçer gider,
Başka bir nesil gelir.
Bir uygarlık batar, unutulur,
Yeni bir uygarlık doğar.
Eskinin üstüne,
Yeni uygarlıklar kurulur.
Gökyüzümsün,
Yeryüzümsün,
Gönül yüzümsün,
Önsözümsün,
Zeytin ağacım,
Dalım budağım,
Geçmişimizi,
Bu güne taşımakla,
Eksilmiyor artıyor mutsuzluğumuz
Geçmiş ile yaşamamayı
İlke edindim yavaş yavaş
Ellerinden kayıp giden
Bu gün nötrüm...
Hiç bir şey yapmak,
Gelmiyor içimden...
Ne gazetelerin köşe yazılarını,
Ne kitap okumak, ne bir şey...
Düşüncelerimi bırakıp sessizliğe,
Ömür dediğin,
Sayılı gün şurada...
Bir nefes alıp verme arası .
Nedir ki,
Birbirimize kastımız ....
Ettiğin iyilik te...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!