Yorgun yıllardan gelmiştim sana,
Dünyanın kiyisindan geçip,
Cehennemin dibine düşünce anlıyor insan.
Vebâle bürünmüş cismaniyetin ,
Tepeden tırnağa.
Helallik isteme benden,
Gözlerin hangi viran meyhane ki Sarhoş oldum ayılamadı ruhum ,
Kanatları kırık kuşlarımı uçuran
Göklerin sahibi ,senmisin ?
Yoksul yorgun bahtımın
Son serveti senmisin ?
Bitti dediğim yerde başlayan
....
Sen içim de kimsesizce öldün.
Yüzünün soğugun da üşüyen, kalbimin titreyişi bu ağıtlar ...
Varsın gün doğsun gece solsun...
Yıldızlar dökülsün sensizligime..
Benim kavgam umudunu yitirmişlerle,
Ben küçük ölümlerdeyken herkes
Sonsuzluğu kalbim de diriltenim.
Kimden öğrendim ben anne
Savaşmanın asaletini.
Teslim olmayıslarımı kimden öğrendim ....
Çakmak taşın da bir alev pıhtısı,
Yakıyor gökkuşaklarını daha göğe çıkmadan.
Külden tepelere sıvanmış,
Yanlızlığın gün batımında dumandan bir renk.
Doğudan batıya iki dünya arasında. Müjdelerim yok ,
Ağlarken ,
Dillerinden akan bir balın tatlı düşüdür şimdi sevda.
Gözlerim de durdun,
Umut etmenin uykusundan uyandım çoktan.
Varsın Dünya telaş tarlaları eksin biçsin ...
Varsın herkes birbirine hunharca yalanlar söylesin....
İki kişilik bir hayal bu...
Bir kuşun kanadın da bir tüy olmalı şimdi
Babamın dilinden dökülen sözleri doldurmalı avuçlarıma
Annemin duasını takmalı bir muska gibi kalbime
Bir sevgilinin omzunda demlemeli ruhunu
Yol kenarın da bir umut bulsam öpüp başımın üstüne koysam şimdi
Ötesi var mı gönlün de gözlerimden...
Kirpiklerine düşünce kar taneleri bir hatıra gibi.
Sesim ayaz rüzgarlarla okşayıp sesini,
Dizinin dibine oturunca kırgınlığım şefkatinin ...
Adresini kaybedince ,
zaman mefumunun için de zaman,
Nazaramı geldi bütün yeminler,
Kırkbirinci duâmın nakaratın da ,
yine seni isterim....
Sersefil olmak yakışmaz dileyişlerime,,
asaletinden alırım ben,
hayal etmenin bereketini.
Şimdi,
Bir kalem lazım bana,
Bir köşe de bekleyen ilham.
Gözlerin gelmeli aklıma,
Kokunu çekmeli içine zaman.
En güzel anımızı al gel,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!