Tükenir elbet ,
Gök yarılsa da yağmur tükenir.
kul.ölünce güneş solar yıldız kayar ay tükenir.
Kış gelince bahar,
bahar gider kış tükenir...
Kalem bitince harf,
Bir ilkbaharın son istasyonu beklediğim...
Kirpiklerim de taşıdığım son yağmur damlaları.
Son kapının eşiğinden geçen son umudum...
Bir Alevi harlayan son nefeslerimde
Bir büyülü duman.
Bir tüksünün sen kokan son demleri.
Bir yağmurun sesin de kaç nota var azizim
nihavent ,gülîzar,hicaz belki bir türkü söylenir
Bir yağmurun damlasına kaç mısra şiir yazılır azizim.
Vuslata ,hasrete, özleme dair.
Kalbimin gönül değmemiş yerini en kıymetlime sakladım ben ...
Vuslatın baharını
Sabırla bekledim ....
Suküt'ün tılsımını sürdüm kelimelere.
Gözler ,
gözlere göç edince,
Bir söz ,
bir ömre yetince,
Bir düş,
ete kemiğe bürününce ,
Bu şehrin çocukları yorgun aşıklara benzer
Bir aziz gerekli Ankara'ya şimdi
Söylenmemiş bir Muştu bırakmalı her geceye
Duvar yazıları olmalı sokakların da ,
Hayata kafa tutmuş devrimciler dökülmeli
herbir köşeye yiıldızlar gibi .
Yere düşünce yağmurlar,
Sessizce ölür Süreyya,
Kirpiklerime konan damlaların,
Mezarı gözlerim mi?
Bu şehrin kaldırımların da,
yorgun ve ıslak adımlar,
Sen den uzağım...
Şiirlerim gelsin rüzgarlarla sana.
Kuşlar kanadın da taşısın ümitlerimi
Sürgün kahraman gibiyim gurbette
Durgun sular gibi ...
Dalıp giden gözlerim de kaldı hayalin
Bı çift umut Okyanusu gözlerin,
İçinde kaybolup gidiyor kalbim tutamıyorum...
Aynı göğünde gecenin...
Aynı ay'ın ışığın da canımız ...
Aynı coğrafyanın
iki başka hasretli şehrin de ...
Koştum koştum
Kaçamadım şüphelerden.
Gecenin üçün de kiminle gülüyor muhabbetin.
Halim mi sorma!
Üç gün de üç ömür gitti benden.
Yangınım sönüyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!