Mustafa Yılmaz 4 Şiirleri - Şair Mustafa ...

Mustafa Yılmaz 4

Geçmiş sevdaların izleri yüzlerde çizgilerle kalır...
Belki de bir yaşamın karalıklarında kalan öyküsüydü bu yazmalar ki…
Bir başka günde, bir başka yerde, belkisiz bir karşılaşma olacaktır sanırım...
Umulmazı yaşamamızdı belki de kaderimiz…
Yaşamdı aslında belkisiz hep yükseklerden düşmemiz ve düştüğümüz de sadece arkaya bakmalarımızla geçiştirdiğimiz…
İsimlerimizin salâlarla okunmasının gerçek olduğu bir yaşamda, kendimizi çoğu zaman umarsız ve de korkmuş buluruz…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Biraz bekle,
sonra gel,
ardına bakma,
ölüm…

Uzak bir köşede duran bir nesneye uzanamayıp da yetişemediğimiz ama bir gün muhakkak ulaşacağımız bir yerde duruyordu ölüm…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

İçini sakladığı bir Truva Atıydı sanki, heykelimsi taş yığını bir sığınak…
Hayatının bütün temel taşlarıyla yalnızca kendinin ördüğü dört duvardan farklı sadece giriş kapısı olan bir lâbirent gibi sığınak…

Binlerce derdini, hırslarını, korkularını, beden titremelerini, kinlerini, öfkelerini, hayattan bezmişliğini, söyleyip istediği, yazmak istediği binlerce bu sığınağının cidarlarına haykırıyordu…

Bu hayatın benden alıp, sonra da veremedikleri neydi?

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Evet… Gittim…
Senin dediğin gibi gittim…
Ama bir farkla…
Sen gittikten sonra...

Hani derler ya bir cümleyle…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Sevmesini bilemeden ölmeyi öğrendiler, diye yazıyordu tek kişilik mezar taşında...

Tek bir beyaz gül dikilmişti nemli toprağın üstüne. Boyu biraz uzamıştı gülün ve birkaç yıllık gibi görünmüyordu bile. Cılız ve de kurumak üzereydi belki de...
Birbirlerini tanıyamadan bile belki de gömüldü biri diğerinden önce...

Hayat dedim, hayat, hep en yakınındakine vurdurur kendini en önem verdiğine en değer verdiğine, en özleyeceğine ve kokusunu en çok özleyeceğine vurdurur en çok sevdiğine hırpalatır kendini...

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Kötü insan kötünün yanına gider diye bir söz vardı…

Ben buna hiç inanmamıştım.
İnsan durudur…
İnsan özdür…
Diğer sıfatlardan hep uzak kalmıştır…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Her düşüş bir yok oluştur kalanda…

Ansızın içinde oluşan cümlelere daldı bir anda adam…


Ve

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Kimsesizliğe bulaşmış koyu ve karanlık düşünceleri benliğine soktuğu ıssız bir geceydi…

Güvercin seslerinin kaybolduğu, kurbağa seslerinin hakim olmaya çalıştığı bir ıssızlık yaklaşımıydı…

Her şeyin ansızın bittiği, birçok şeyin başlaması an meselesi olan zamanlara, ilk adımlar atılıyordu…
Avuçlarını kokladı…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Güçlülük duyguları beynimde dolaştıkça, sarhoş düşüncelerle kayboluyordu acizlik bakışlarında...
Her şeyin bir öncesi olduğu gibi, sonraları da oluyordu...
Çoğu zaman, beklenmeyenler, sonraları olanlardı ki şaşkınlık ve acizlik yaratan...

Özenle ve özlemle başlayan sevgi, sonraları kusmalara ulaştıkça, kırk duvar üstüne yıkılırcasına hayıflanmalar çıkıyordu ortaya...
Kurban olunacak sevgi var mıydı veya hayatını ve tüm geleceğini bağlayarak adanmış sevgi var mıydı?

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Artık yarınlar yoktu yaşamımda…
Kirli paslı bir geçmiş örtmüştü peşi sıra gelen yaşamımı…
Hep gölgeler, hep karanlıklar sarmıştı yarınlar dediğim günleri…

Geçmişimin hangi karesinden vazgeçip geleceğime bir sütunluk ışık açabileyim…
Kör bir dövüş bu yarınlara dünden kalan… Bir tekinden vazgeçememe hakkım olmayan bolluk çileleri bunlar… Bir hak araması değil bu yarınlar için…

Devamını Oku