Mustafa Yılmaz 4 Şiirleri - Şair Mustafa ...

Mustafa Yılmaz 4

Unutulsana benden...


Avuçlarımdan kayan hayat ve sahipsiz bir beden,
kendine ve bedenine hükmedemeyen bir ben…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Başımı yastığa koyduğumda,
tavan göçüyor üstüme.
Beynim örseleniyor.
Ve,
utanıyorum senden…
Utandırıyorsun beni…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Su ile ateş kızıllığındaki huzmeler, belki de uyum sağlayıp, barış zamanını…
Su ateşe zarar vermiyor, söndürmüyor kızıllığını.
Ve ben bu kızıllıkla, yalnızlığın ve de kimsesizliğin körfeze körfez sularına içi inleyerek gömülmeye çalışan ben görüntüsünü görüyorum, batmak üzere olan gurup görüntüsündeki güneşin ışık demetleri arasında…

Şehrimde canımın yandığı, en çok yandığı zamandır bu, gurup dediğimiz, akşam gurubu dediğimiz an…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Ne zaman sana doğru koşmaya çalışsam neden hep tökezlenirim sevgili...
Bazen gün ışığında, bazen de dolu fırtınalarında, bazen de karanlıkların kâbuslarında düşlenen sevgili olmak...
Yarınlarda ertelediğimiz düşler mi vardı yoksa unutmak istediklerimizi mi yarınlara atıyorduk...
Oysa tüm yaşananlar sevmeye dahildi, tüm yaşananlar sevilmeye dahildi...
Sadece yaşamak çoğul sıkıntılarla, umutla, hırsla, boşvemişlikle, kinle ve de gözyaşları ile hep vardı içimizde bir yerlerde tüketilemeyesiye...

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Ayrılıklar bir veda değildir zamana...
Uzak da olsa bir göz kırpması vardır ayrılıkların zamana...

Şimdilerde dönüp arkamı düşüncelerimin toplamını geçmişe götürsem, yıllar ve yıllar boyu kısım kısım, an an düşündüklerimi ve de yaşadıklarımın bir kısmını art arda yapıştırsam, yaşanması gereken ve ardına yazgı dediğimiz acılar toplamının yanında sevinç ve mutlulukların çok az olduğu bir ömrün önemli bir bölümü çıkar karşımıza...
Tıpkı gökyüzündeki yıldız kümelerinin toplam görüntüsünün yanında tek bir yıldızın önemsenmesi gibi...

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Ertelediğim zamanlardaki isteklerimin ardında hep sen vardın…
Geleceğime dair bütün düşüncelerim hep seninle doluydu, sensiz bir ben kimsesizliklerde hüküm sürerdi…

Her adımım, her isteğim, hep sen doluluğuyla kalırdı…
Sensiz bir ben, hiçlikte hüküm süren bir ben varlığı olurdu…
Bu kadar sen bağımlılığı hep içimde hüküm sürerken, kaybetme korkularımın ardında kaybolurdu arsız isteklerim… Senli her var oluş isteği, söküp atardı beni umutlara, umutların ardındaki sıcaklık senli var oluş isteğiydi…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Ben ki, garip bir çoban,
ben ki, bekçi,
ben ki, sonbaharda kuru dalda bir yaprak,
ben ki, beklemesiz bir can…

Yürek vurgunları çekiç kafamda,

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Fırtınanın savurduğu kurumuş yapraklar, yüzüme çarparak kucağımda toplanıyor…

Kumsalın incecik kumları yüzümde birikiyor… Canım yanıyor elimin tersi ile ter damlalarına karışmış kumları silerken…
Gözlük camlarının siyah yüzeyinde kum taneleri kristal kürecikler gibi parlıyor…

Ne kadar özlemişim kristal parlaklığını…

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Ne kahır sevgi bu,
yıllardır bir, bitiremedim,
o beni yok etti,
ben onu yitiremedim, eskitemedim…

Bak eylüller geçti,

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz 4

Yaprakları topluyorum,
sarı, sarı yaprakları.
Hangi daldan arkalarına bakmadan düşen,
sararmış yaprakları topluyorum.
Üstlerine basmak istemeden,
sonbaharın savurduğu rüzgarlarla,

Devamını Oku