Önce çercevemi hazırladım
Sonra tual bezimi gerdim
Ve tutkalını sürdüm, kuruttum
Günümüze ulaşan sutunlara bakıyordum
Aldı götürdü beni
Göğe yükselen bu yapının
Nerden gelmişti temel taşları
Tarihi belli olmayan binlerce asra
Ne saklıyordu muammada sır
Rafa kalktı barış çaldı tamtamlar
Dünyaya meydan okuyor rusputin
Patlayacak yer arıyor silahlar
Kana susamış yakıyor ruspitin
Dünya kınamaktan öte gidemez
Dün gece başucunda bekledim
İkimizin yerine düsündüm sabaha dek
Başım çatlayacak gibi gözlerim batıyordu
Bir avuç hap yuttum kahrederek.
Ve bugünde akşam oldu
Ruhumla arada bir dertleşiriz
O bana sabır, der ben ona neden derim
Kalbimizi insan kırar, biz sineye çekeriz
Saklarız yaramı kanasada içerden
Yolumuzu insan, bozar biz tamir ederiz.
Tadalım aydınlığı
İdrak edelim var olmayı
Bırakalım havaya karışsın duygular
Bizim işimiz renkleri saymak değil
Bizim işimiz kolamaktır renkleri
Aylak..
.
Bitmez tükenmez zordu işimiz
Alemden habersiz gözden ırak
Neşeli günler sıcak sevgimiz
Hep çalıştık gezmedik ki aylak.
Neden şikayet ediyorsun evlat
Eksik olan ne, istediğin ne
Gençliğin ne kadar bulunmaz olduğunu
Bilmeyen sen, anlatamayan ben
Ne yapacağız böyle
Ne istiyorsun söyle.
aslında normal biriydi
ne olduysa
başını vitrin camına çarpınca oldu
mısır piramitlerinden
daha büyüğünü yapacağım diye tutturdu
ilk müdaheleyi ben yaptım
Şu sanal aleme girdim, gireli,
Yalan mı, doğru mu, anlamadım ben
Albenisi çoktur çekerler seni
Dostmu, düşmanmısın diyemedim ben.
İyisi, kötüsü senin elinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!