İster ot gibi, ister paşa gibi
Yaşasan ne olacak, ne kalacak
Nasılsa öderiz müzmin bedeli
Harcadığın mükafatın olacak.
Nerde kaldı güldüğün, güldürdüğün
Hiç bitmeyecek gibiyken o günler
Her anımız neşeli, her gün düğün
Hani seven, sevilenler nerdeler.
Bayırlar düzler, o taze baharlar
Eridi bitti o günler, tıpkı kar gibi
Aktı uzun bir yol kattederek
Hangi denize döküldü
Hangi kıyıya vurdu
Yaşam dolu o tatlı yıllar
Karşı konulmaz bir istek şimdi sana ulaşmak
Ama sen nerden bileceksin ki benim halimi
Hiç vazgeçmeyeceğim yıllar alsada anlatmak
Belkide döner gelirdin bir görseydin çilemi.
Sözde beni sevmiştin, uydurma bir sevgimiydi
Günün bittiği saatte
Hep sana koşardım ya ben
Pencereden seslenipte
Hani hoş geldin derdin sen.
Pencereye bakamıyom
Gözlerinde efkar öylesine dalmış
Başını eğip nereye gidiyorsun
Sükütun anlamsız ümidinde esrar
Gittiğin o meçhulden ne umuyorsun
Yalnızlığında azad olmuş kölesin
İstemem aşk seni divanemi sandın
Etrafinda dönen pervane mi sandın
Ben daha ayaktayım başka kapıya
Ey gaflet ne geldin divane mi sandın.
Gerçek olamazsın bilmem hayelmisin
Nasıl da güzeldir bizim oralar
Ömrün güzel yüzü eskide kaldı
Sana gitmek için çıktığım yollar
Daha ben gitmeden çıkmaza sardı.
Tanımı yoktur ki her anı elem
Gülmesi yok, neseşi yok yarin
Sanki hayata gözünü yummuş
Öylesi kırgın, öylesi narin
Sanki sıkılmış, sanki yorulmuş.
Gölge sinmiş gibi gözlerine
Düşünme dünü, düşünme yarını
Ne varsa bu günde, yarında ne var
Yeryüzü temaşa seyreyle anı
Günler bıçak sırtı neresinde kar.
Doğ güneş, doğ ışık nicesine doğ
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!