Seni
İstemiyorum
Git artık
O sesini
Aldığın nefesini
Hiç duymak
Seherin ilk ışıkları o kadar sessiz ve asude
bir şekilde inkişaf ediyor ki yeni bir güne başlamanın
sancısını, heyecanın sunduğu yelpazeyle sinelere doluyordu.
Bir muammanın Ummanlaştığı sır perdeleri
her bir ışığın umut aşılamasıyla bir bir berraklaşıyordu adeta.
Evimizin tek oğluydum!
Zavallı annem, evlenince beni, hanımına ezdirmeyeceksin değil mi, diye her zaman tembihlerdi!
Nihayet yıllarca duyduğum o zaman gelmişti!
Annem, geçine bileceğini zannettiği, bir gelin bulmuştu!
Israrla evlenmemi istiyordu!
Yaşım 23 civarındaydı! Peki, anne, mademki çok istiyorsun olur dedim.
Attığım adımların kalmayan izleri
Hiçliğimin aşikâr sesiyken bilinen,
Enaniyetimin derinliğinde gezinen
Derbeder kişiliğin insafına kaldım
Beyhude ağıtlar yaktım, yanıldım
Anladım ki senin yokluğunda
Bir yanım hicranın ellerinde çok çaresiz
Ne kadar sabrı denesem de olmuyor işte sen gelmeden
Her yer ve yanım bom boş
Sanki duvarlar üzerime yıkılmak istiyor
Bekliyorum ki
İnsanı kamil bir nefes
Yaşadığı devrin
Her meselesine vakıf olmalı
Milletten soyutlanıp
Bir köşede ve uzlet içinde
Hüznüm içime öyle bir aktı ki, sormayın, yetişmesi için,
Kendisine teslim edilen sabiyi görünce, pürmelâl oldum.
Duramadım, mazi derinliğimde gezerken,
Takati her geçen gün azalan parmaklarımla,
Düşüncelerimi; “atmosfer parkının”
Sakinleriyle paylaşmak istedim.
Artık gün yavaşça çekiliyordu.
Nezaketin, ahengin zenginliğini anımsatarak sanki el sallıyordu, görüşmek üzere dercesine çekip gidiyordu.
Güneş onca haşmetine rağmen, tevazuunun tüm ritüellerini sunarak adeta bir ders veriyordu seyredenlere.
Oysa her kez bir telaş içindeydi. Yaşadığı hayatın bir daha ele geçmeyeceğini bilerek bir yarış içindeydiler.
Çocuklar oyunlarının heyecan çeperlerini son derece zorlayarak, merakın deşifrelerini aralıyorlardı kendilerince.
Koşarak, gülerek, bazen de ağlayarak.
Bakmayın bana ne olur!
Pür melalim perişan, viran!
Gözlere, yüzlere, gönüllere,
Sizdeki güzelliklere biganeyim.
Yaram derin, çaresiz haldeyim.
Bakmayın ve ne olur acımayın.
Ruhumun göçebeliği!
Ey zaman şimdi sen anlat
Derlediğin hikâyelerin sayfalarını bir bir aç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!