Seceresinde acılarını saklamış bir neslin devamı gibidir aşktan beklediğimiz her cümle. Dünün mutluluğunu çabuk unutur, yarını gelmeyecekmiş gibi bekleriz. Geçmiş, bir iz gibidir, gözlerden yanaklara ulaşan tuzlu bir dere gibi dolanır tenin üzerinde. Ten anlamsız bir döngüdedir, geceden gündüze, gündüzden geceye devreder kendini. Ne aradığını bilir, ne de kaybettiğinden haberdardır. Oysa yaşananların toplamıdır olanlar, olmayanlar ve olması beklenenler.
Bir yanım AŞK,
diğer yanım SESSİZLİK,
ortasında
kocaman bir yalnızlık.
Bu ne garip haldir
dostum.
İçimde iki büklüm duruyordu notalar, her bir melodi ayrı ayrı düşüyordu tenimden yüreğime. Kimi gözlerime dokunuyor yaş olup akıyordu. Kimi boğazıma dolup taşıyordu içimde. Bense her bir notada çoğalıp dökülüyordum adının her bir harfine.
Haritasız bir ülkede sevmek gibiydi sözü olmayan müziklerin içinde seni bulmak.Özgür ve sınırsız coğrafyalarda yaşamak gibiydi seninle AŞK...
İşgal edilmiş sessizliklerde, Sen doğuyordun ben kayboluyordum. Gece ve gündüz gibiydi her an. Sadece tanyerinde bir araya geliyorduk. Senden bana, benden sana katılıyordu zamAN...
Gel
yüreğimin ateşini çalan Prometheus'u
Hayata yaşam vermek için
söküp attığımdan beri
içimdeki ateşi
bir tek
Gemiler yüzdürüyorum damarlarımda,
pupa yelken gitmekteler
aklıma karışarak,
rotasını kaybeden düşüyor yüreğime,
çöpten adamlar yapıyorum
güvertelerini temizlemek için.
Rüzgar
camdan girmek istiyor,
yüreğim
pencereden dışarı çıkmak istiyor.
Yer değiştirseler
tenimde rüzgar dolansa,
Yine dokunuverdi kırmızı bir düş yüreğime,
yeşil bir sevgi işledi günüme,
mavi bir gökyüzü sardı varlığımı,
Umudunu yitirmiş bir halk türküsü gibiydin dilimde. Gökyüzünü dilek fenerleri ile aydınlatıyorlardı ve hasret kendisini bayrak diye çekivermişti gönderine gülüşünün. Ne amansız bir yolculuk bu çocuk. Parktaki bir banka çökmüş yarını hayal ediyorsun, günün kaybolan nefesleri içinde iken. Sevmenin zamanı yoktu biliyorsun, direnmenin de teslimiyetinde. Sen çocuk, en iyisi mi çıkıver üzerine ördüğün kozadan adam akıllı haykır sevdiğini zamAN'a. Haykır sevgini en uzun geceden en kısa gündüzü çalarcasına ve küfret cebine misket diye ayrılık koyanlara. Sev çocuk, sevince anlayacaksın kendi yüreğindeki fırtınanın tarifsizliğinde bulmaya çalıştığın iç sesinin güzelliğini. Sev çocuk, sadece sev...
Sen baktığında anlamayacaksın belki de fakat gördüğünden çok ötedir SEVMEK denen şey, ÇOCUK...
Şehir keşiflerle alt edilmişse sen tarafından
kaldırımları yenik düşmüşse tabanlarına,
şiirinin bir dizesi kazılmışsa tırnak ile meydana,
özgürlük anıtına dikmişsen bir kırmızı karanfil,
soğuk demirlerde büyütmüşsen sevgilerin en güzelini yaşadın derim ben sana sabahın ayazında
lanet birisindir o vakit...
özgürlüğümle beslenen yalnızlığım
katık oldu
küfrünü içe atmış
öfkelere




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!