günler üşüyor
geceden devir eden sensizliklerle.
geceler,
ufuk çizgisinde kaybolan
bulutlara dönüyor
tanyeri ağardığında
varolmak için
varetmek zorundasın,
varettiğin şeylerle
varlığın
ifade edilebilir oluyor.
bu sebepten
Erkek, kendi yarattığı cehennemin suçlusu olarak gördüğü kadını yaşamın her alanında silikleştirmeye ve yok etmeye çalışmaktadır. Korkular, edilgenlikler, teslimiyetler, sahiplenmeler, tutsaklıklar, baskılar, dayak, şiddet ve kadın…
Kadın Olmak… Kadın olmak; tanım gerektiren bir yazıya başlamadan önce merak ederim Türk Dil Kurumu (TDK) nasıl bir tanımlama yapmıştır bu kelime ile ilgili. Nihayetinde toplumsal bakış açımızın bir yansıması gibi duruyor sözlüğe eklediğimiz tanımlar. İşte TDK ve kadın olmak…
1. İsim, erişkin dişi insan, hatın kişi, zen
“Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler.” A.Ş Hisar
açık hesap verilmiş sözlerimiz vardı,
sözümüzü senet yapıp elde olanı teslim ettik,
insanlığımızı sözlerimize yedirmeden göçüp gideceğiz bu dünyadan,
senetler gün gelir bozulur,
gün gelir karşılığı çıkmaz,
lakin bizim sözümüz her zaman onurumuzdur.
gün,
hep gülüşle teslim etmiyor kendini geceye
gece,
hep çiğ taneleriyle başlamıyor güne
tanyeri hep kızıl olmuyor,
saatler hep aynı ilerlemiyor günün içinde.
Karanlıktır geceler sensiz,
soğuktur
yalnızdır
korkak ve ürkektir
özlem yüklüdür
dokunsan ağlayacaktır gözyaşları
Eyyy yola düşen. Yoldan bir beklentin varsa beklediğini alır kalıverirsin orada, alamazsan yola kızar çıkıverirsin o yoldan, Başka bir yola girersin beklentini karşılayabileceğin.
Oysa yol aşk işidir, tüm yola çıkanlarla BİR ol, BİR ol ki HAKİKATİ bulasın. Aradığın şey mevki makam değil SENsin, onu BUL. Kendini bul ki Mevlayı bulasın.
Her şey bir neden için var ise ve tüm nedenler sana çıkıyor ise ve sana varınca her şey bitiyor ise bu yola çıkmak dünyanın hem en zorlu hem de en güzel yolu olsa gerek.
Yok olmanın ne olduğunu bilir misin? Var olduğunu fark ettin mi hiç? Bir papatyayı koklayıp anlattın mı? Bir çiçeğin gülüşünü görüp gülümsedin mi? Bir ağaca yaslanıp içinden gelen en derin sevgi cümlelerini sarf ettin mi? O kadim dosta omuz vermenin güzelliğini yaşattın mı bedenine.
hani son sevgilinin gözyaşıyla yıkanan yanaklarının üzerindeki iz
kim sildi mendiliyle gözyaşlarını yanaklarından
izleri kim gömdü kalbinin karanlığına saklanarak
Yitik Bir şarkı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!