Bu gece çalma kapımı yalnızlık,
Rüyalarımı özgür bırak.
Kim mutlu olmuş hayatta
Yüzü gülüp içi kan ağlayarak…
Hangi gecem masum çocuk modunda huzurlu,
Hangi yaprağım yeşil kalacak bu bahar,
Yalnızlar limanından demir almaktayım yine,
Engin ufuklara yelkenlerimin özlemi,
Köpük-köpük hasretim fırtınalarına,
Mavileri sarmak ister gönül teknem sımsıkı,
Yakamozlu geceleri aradım hep yokluğunda
Huzur bulamadım hiçbir limanda gülüm,
Kader eğemedi benim boynumu,
Aşkımı dillere düşür, eğ gülüm.
Boşa kürek çekmiş seven yüreğim,
Saflığıma, toyluğuma say gülüm…
İstersen yırtıp at benim resmimi,
Ismarlama sevdalarla geçmiyor ömür be Lia,
Pazarda satılmıyor kalbine göre mutluluk.
Yıllar yılı acılarla, çilelerle savaştık durduk,
Sen yaşadığım şehrin bir çatı katında,
Ben gölgesine sığınmıştım Ölüm meleğinin
Kılıcının altında…
Mutluluk bize yaramadı be gülüm,
Özledik zaman oldu,
Yalnızlığımızda saklı
Kambur mutsuzluğumuzu,
Unuttuk, etten kemikten değil
Sevgiden yoğrulduğumuzu,
Sana inat, artık sevmeyecegim,
Hayatı yaşamayacagim, deli deli,
Aşık olmayacağım, belki de yakalayamayacağım o eski neşemi,
Hiç mutlu olmayacağım...
Boğazda balık ekmek yemeyi,
Oğul sana bir nasihat edeyim,
Sakın ola bu sözümü unutma,
Yalana dolana meyil eyleme,
Bırak aksın gözyaşını kurutma...
Ağlayan değil ağlatan utansın,
Gönül her gelene verme sırrını
Düşersin dillere ayan olursun.
Güvenip terk etme öz vatanını
Ömrün boşa geçer ziyan olursun…
Sanma ki nasihat ata’ndan boşa,
Sabah olur, akşam olur gün biter,
Gelmez oldu ne selamın ne haber,
Dostlarım kayboldu hep teker teker,
Kalanlarsa insanlıktan bi haber...
Çiçeğin açmadan solmaya görsün,
“Kısmet olmayınca dayak bile yenmez” derdi rahmetli babam,
Ben de derim ki;
“Kartal olup göğe ağsak, sis çöker hep, görünmez,
Baş dik ama ayak yorgun, düz yol olsa yürünmez…”
Sanmıştık ki, gök bakışlı, şimşek gibi anıttık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!