Gecenin geç bir saati,
Zilim çalıyor uzun uzun,
Fırlayıp kapının deliğinden bakıyorum,
Yalnızlığım bu gelen
Üşümüş bensizlikten,
En eski arkadaşım o beni
Mevla veriyorsa tene nefesi,
İsyana yakışmaz insanın sesi,
Çile buradaysa, Cennet neresi,
Aşk ile tutuşan gönül mü yoksa?
İçeriz suyumuz rızık da Hak’tan,
Bu sana yazmadığım son mektubumdu saysan,
Yılların özlemiyle seslenişimi duysan,
Sana başka sözüm yok, bu halinle mutluysan,
Bodrum rüzgarlarıyla selamımı al yeter...
Şimdi akşam güneşi sevişiyor sularda,
Sevgi, dostluk için düştük yollara,
Sevsen de dost, sevmesen de dostumsun.
İmanın şartıdır beş vakit namaz,
Kılsan da dost, kılmasan da dostumsun…
Gönülle hatıra, saygımız sonsuz,
Ölen aşkımın
Yıldönümünü kutluyorum bu gece,
Bir elimde resmin,
Bir elimde sigara,
Acı üstüne bir nefes duman,
Bardağımda buz gibi olmuş
Dudağından bir aşk bestesi duydum,
Her nota sevgiyle işlenmiş gibi.
Gözünden süzüldü iki damla yaş,
O çocuk yüreğin içlenmiş gibi...
Sana uzattığı ellerimi tut,
Yıkıp da engelleri aşamadık sınırı
Çözülmüyor ne yapsak zalim hayatın sırrı,
Yüreğimde yer eden şu yüzyıllık nasırı
Eritecek sevgiyi bulamadık be gönül.
Girdik hak kapısından, sınavlar bitmez bize,
Bazen bir tutkudur hüzün...
Düşen yapraklar dala döner mi geri
İnsan nasıl girer sevdiği olmadan 'cennet' ten içeri...
Ayrılık koymazdı bana şarkımız dudağımdayken,
Şiirler küsmezdi hüzün katsam da içine,
Geceler saklamazdı yıldız ışıklarını.
Sormadan geçerdi gözlerimden hayalin,
Yüzünü unutmazdım eskiden bu kadar
Kızmazdım aynalara sensiz baktığımda,
Büyütme beni öyle gözünde,
Ben sende özlediğin kadar varım...
Sen güneşli sabahlara uyan hep,
Ben kar olur dumanlı dağlara yağarım…
Üşütmez sevdalarım seni,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!