sensiz geciyorsa mevsimi yılı,
yaşanan günlerin neresi bayram.
görmezse gözlerim güzel yüzünü,
kapanmayan yürek yarası bayram...
şarkılarım sana ulaşmıyorsa,
Ne zaman ki gönlün aşkla tutuşup, kor olur yakarsa tatlı canını,
Amansız ağrılar sarıp dermansız bırakırsa gülüm o sol yanını,
Işığın kaynağı güzel gözlerin, saklayamaz olup heyecanını;
Benim de ışığım olduğu zaman, bilesin ki benim bayramım olur…
Asırlar mı geçti sanki aradan, unuttun mu yoksa her bir anımı,
Verdiğin buseyle sabaha kadar
Adına şarkılar yazdım bebeğim.
Yüreğimi açtım ardına kadar
Feleği kurşuna dizdim bebeğim...
Kırdım gönüldeki paslı zinciri,
Mutluluk ödüldür sevgi bilene, her gün yeni baştan yaratır gülüm,
En büyük duamsın yüce Mevla’dan, her nefes aldıkça aratır gülüm.
Meleklerden güzel bir tanem yüzün, görmezsem dal gibi sarartır gülüm,
Doldu bütün kalbim sıcaklığınla, uzak kalmak nice daraltır gülüm…
Umudumdun gülüm, her şeyim oldun,
Halimden anladın, aradın buldun,
Seni sevmeyip te unutanları,
Söyle sen ne diye anarsın gönül.
Bu dünya üç günlük, dördüncüsü yok,
Sonra mahşere dek yanarsın gönül...
Bozmasın ihanet sevgi kimyanı,
Garip yüreğimden kopup gidersen,
Ruhumu da benden al da öyle git.
Damarımda akan her damla kana,
Hasret zehirini sal da öyle git…
Bakma hiç arkana, elveda deme,
Hercai gençliğimi yargıladım bu gece,
Çöllerde su arayan avare serseriyim.
Adın dilime düştü, bak ağladım gizlice,
Ben uslanmaz, ben uçuk, ben aşığın biriyim…
Hırka diye giydim hep dost derdini sırtıma,
Güller ağlayınca bülbülller ölür,
Sevgi baki kalır, tüm kullar ölür,
Sensiz her nefesim cehennem olur,
Elimle mezarım kazdırma gülüm...
Bir su damlasıyız koca deryada,
Sevmişsen güzeldir çilesi bile,
Binbir kahır dolu sılası bile,
Yüreğimde hasret yarası ile,
Öfkeli şiirler yazdırma bana...
Nasıl unutulur sevgi gözyaşı,
Dostlar vardır... Hep yanınızdadırlar... Günleriniz, haftalarınız, mevsimleriniz, yıllarınız geçer ama onlar hala yanınızdadırlar... Çünkü siz hep ayaktasınızdır... Desteğe, yorulunca yaslanacak bir omuza ihtiyacınız olmamıştır henüz... Mutlusunuzdur, mutludur, mutludurlar...
Bir gün aniden sendelersiniz, düşecek gibi olursunuz, çıkılması güç, hatta imkânsız bir uçurumun kenarında yapayalnızsınızdır... Başınız döner, gözleriniz kararır, dizleriniz sizi taşıyamayacak gibidir...
O da ne? ? ? ?
Ne 'tut elimden' diyebileceğiniz bir 'dost', ne de omzuna soluklanacak kadar yaslanabileceğiniz bir arkadaş yoktur etrafınızda...
Birden bire kalabalıklar sisler arasında kaybolmuştur... Ölüm meleği atacağınız son adımın ardında sizi beklemektedir...
Yüreğinizin içindeki yaşama arzusunun dibe vurduğu anda, son bir hamle yaparsınız birkaç adım ileriye doğru… Hayata boş gözlerle bakarken aniden bir ışık kamaştırır gözlerinizi sisler arasından… Güneşinizin her gün doğduğu yönden de değil üstelik…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!