Bu sabah güneş sensiz doğdu odama,
Hareleri zehirli oklar gib saplandı gözlerime.
İçimde çözemediğim kördüğümler var çiçeğim,
Ellerim titriyor...yüreğim titriyor..
Kelimeler boğazımda düğümlenip kalıyor.
Ağlamakla ölmek arası bir yerlerdeyim.
Bir tatlı hüzündür Eylül
Bu yüzden ben hep
Eylül de yazarım en duygu yüklü şiirlerimi.
Hüzündür Hayatın en narin çiçeği,
Kokladıkça hasret-hasret açılır mazideki günler,
Yaşanamamışlıkların tınılarıyla dans ederiz
Bazen bir gülümseme kadar kısadır hayat,
Bazen bir gülüş bir ömür kadar uzun,
Anahtarı kendi yüreğinizdedir
Uzaklarda aradığınız mutluğunuzun.
Sevdalar bir içim su kadar kısa
Yalnız geceler asırlar kadar uzun,
Beklemek uzak bir şehir,
Yolları kıvrım-kıvrımdır.
Kalbim bir barut fıçısı,
Gözlerinse kıvılcımdır...
Unutmak...mümkünsüz hayal,
Silindi aklımdan yaşadıklarım
Bir adını bir de seni unutmam,
Kulağımda çınlar gece sesleri,
Başkasıyla şu gönlümü avutmam…
Kırıktır yüreğin bana bilirim
Koca bir ömrü sığdırdım kaderin kıskacına
Fırtınalara dayandı seven yüreğim,
İhanetleri gördüm en acımasızca
Acılar saltanat kurdu gönül sarayımda,
İnsanlar tanıdım kediden daha nankör,
İnsanlar tanıdım, gözleri bakarken kör!
Ben gülüm,
Senin bildiğin erkelerden değilim.
Şiir yazarım sevdalarıma buğulu sabahlarda,
Uçurtmalar uçururum deli mavi göklere,
Sevgiden bıkmam öyle bir baharda,
Atmam düşlerimi bir kalemde Kafdağı ardına,
Kanaryam güzel kuşum
Kartala yem olmuşsun,
Bizim küçük Emrah’ı
Andırıyor duruşun.
Hüzünlü bakma öyle,
Kartal marşını söyle…
Günümün gecesi ermez sabaha,
Sözüm geçmez sana geçer de dağa,
İhanet zehrini içen dudağa,
Şarkılar ne çare busen ne çare...
Her derdin dermanı elbet bulunur,
Aynalı ayrılıklar yaşamıştım,
Zikzaklı hasretler, yokuş ardı peş peşe,
Kopya çekmeyi öğrenemedi gönül
“kapıya teslim mutluluk” hallerinden,
Özlemleri yağmaladı yarasa hüzünleri
Fenomen sevgilerin gözyaşlarında…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!