Bu dünyada herkesin yuvası var,
Benim düzenimi yıkan utansın.
Gönlümün üstünde açan çiçeği,
Yerinden koparıp söken utansın...
Gözüm yok dünyanın saltanatında,
Kaldı mı sevgili,dünyada vefa,
Hasreti tattırdın bana kaç defa,
Sevgi yürek ister,ne gerek lafa,
Gözlerimi ufuklara daldırdın...
Ne hülya bıraktın, nede düşlerim,
Bodrum gecelerinde yıldızları topladım
Bırakmak için ellerine,
Sesini duydum çaresiz kaldığın gecelerde,
Lakin, gözlerini silemedim ellerimle,
Çünkü yapayalnızdım senden uzak bir şehirde kendimle...
Erguvan hayaller kurup
Bu senile ilk yolculuğum be gülüm,
Bu yüzdendir yollar hiç bitmesin isteyişim,
Bundardır içimdeki bu heyecan fırtına..
Ama bu ne kader be arkadaş,
Yer ayırtırken otobüse,
Zamansız geldi hep gönlüme kışlar,
Her yolculuk bende hüzünle başlar,
Boşa akmış gözden bunca yıl yaşlar,
Başladığım yere döndürdü kader...
Yıkıldı ne çare gönül sarayım,
Evlat çiçek,evlat güldür,
Ağacında yeşil dal’dır
Tanrı’dan bir armağandır,
Evladının balı torun…
Geçip gider onca yıllar,
Yosun rengi gözlerin masallar anlatıyor,
Yolda kaldı gözlerim, gelmedin, gün batıyor.
Anılar öyle derin yara ki yüreğimde,
Ağlarken güldürüyor, gülerken ağlatıyor...
Sen sevgiyi şarkı gibi dinlemiştin dilimden,
Bazan sırlar doludur hayat yolumuzda,
Bilinmez nerde mola verir ömür treni,
Nice sürprizler vardır dönemeçlerinde,
Bir ılık rüzgar gibi eser sarar seni...
Yaşam muamma değil mi başından sonuna,
Tanrım, bu ateşe nasıl yanayım,
Garip bir kulunum, yüreğim ezik.
Dost arayıp durdum, ömür tükendi,
Yaşanmadan geçen, yıllara yazık...
Ne isyan ettim ne kadere küstüm,
Dolunayın en parlak hali gibiydi gözlerin
İçinde yaşanmamış yılların yansımaları
Yüreğimin buzları çözülüverdi apansız
Uçup gittim uzak yıldızlara
Avuçlarımın içinde sımsıcaktı ellerin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!