Sorgusuz sevmelere alışmış yüreğim,
Serbest bırak rüyalarımda da beni ne olur,
Her gece öyle çıkma tam uykumun ortasında,
Sabaha dek gözlerimi ovuşturtma bana,
Seviyormuş gibi yaptım mı hiç,
Hiç öylesine girdim mi yüreğinin kapsama alanına?
Göğsümde taşımışım dikenleri gül diye,
Her cefana katlandım, sevdiğimi bil diye,
Çiğneyip geçiyorsun şu gönlümü yol diye,
Oysa ben yollarına, gül sermiştim, gül senin…
Sevginin en büyüğü, en temizi var bende,
Gözlerinden okunuyor sevdiğim,
Yine mi aklına geldi o akşam.
Dudakların titrer yine ürkekçe,
Gözlerin dolacak yüzüne baksam...
Anlatılmaz nice duygular ile,
Bu gece sen de misafir ol düşlerime,
Korkma okşamam yanağını
Sen istemedikçe,
Bir buse bile almam dudağından
Gözlerin dalmasın gene,
Söylesene…
Gecenin geç bir saati,
Zilim çalıyor uzun uzun,
Fırlayıp kapının deliğinden bakıyorum,
Yalnızlığım bu gelen
Üşümüş bensizlikten,
En eski arkadaşım o beni
Verdiğim çiçekler solduysa erken,
Kışı yaşadıysan bahar beklerken,
Aklın neredeydi seni severken;
Yarınki kararın bu günü tutmaz,
Seven vefalıdır, seven unutmaz...
Gönlümün duvarına sürülen kireç gibi
Pul-pul dökülüyorsun sanki vakit geç gibi,
Üzülmeyelim diye yalandan güleç gibi
Görünüp de ardından sitem edip durma can…
Akacaksa damarda durmuyor kanın bile,
Her mevsim uğramaz bülbüller güle,
Sevda denilen şey gönüllü çile,
Öldürmez kurşunlar, acıtmaz bile,
Can evimden vurur kötü dil beni…
Güneş hayat verir, yağmur bereket,
Bırak, darmadağın kalsın düşlerim,
Rüyalarıma da girme bu gece,
Masamda bir kadeh kırmızı şarap,
Mezesi hasretin, bil de sorma hiç…
Islansam üşüsem sensiz gecede,
Müptela naçiz gönlüm, ah’ım taşar yürekten
Neylesem yarım üşür, yarım meçhuldür, kimde,
Zuhur etse de vuslat, top döner hep direkten
Cehennem Nar’ımıdır, yanan böyle içimde…
Hangi sabah seheri, yüreğime yaş düşer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!