Kanaryam güzel kuşum
Kartala yem olmuşsun,
Bizim küçük Emrah’ı
Andırıyor duruşun.
Hüzünlü bakma öyle,
Kartal marşını söyle…
Günümün gecesi ermez sabaha,
Sözüm geçmez sana geçer de dağa,
İhanet zehrini içen dudağa,
Şarkılar ne çare busen ne çare...
Her derdin dermanı elbet bulunur,
Yazılmıyor yalnızlığın türküsü kâğıda,
Notalar üşüyor satır aralarında,
Dört dörtlük makama bile sığmıyor
Gecelerden taşan siyahı sensizliğin,
Prangalar eskitti yüreğim
Yemin etmiştim oysa sevmemeye, yemin,
Sorgusunu bitirdim avare ömrümün
Özgür bıraktım düşüncelerimi sensiz,
Kırdım seni yazmayan bütün kalemleri de
Sevdiğim tüm şarkıları hafızamdan attım,
Ruhsuz ve yüreksiz yaşayanlar adına
Tek kişilik bir dünya yarattım…
Gecenin şu çılgın yalnızlığında,
Bir tek senin sesin kulaklarımda.
Her derdin binlerce dermanı var da,
Senin hasretinin olur mu gülüm…
Ellerin elimi tutmasın varsın,
Son/ suzluk çıktı kaderimde karşıma,
Son dediğim anda başladı alevim
Yakmaya benliğimi inceden ince.
Küçük kalıyor yürek büyük düşler görmeyince,
Yer gök bulut ne varsa evrende,
Bulutsuzluk özlemleri başladı yine bende,
Bunun adı özlemek gülüm,
Gece yarıları uyanıyorsan ansızın,
Sebepsiz kâbuslar bölüyorsa uykunu,
Bilinmeyen bir rüyanın ardında
Beklemekteyse gözü yaşlı hüzün,
Gecelerden farksızsa gündüzün,
Sormayın efkârımı, gözümdeki nem değil,
Ateş yüreğimdedir, yanan şu sinem değil,
Türk oğluyum eylemem saltanatlara meyil;
Alkış tutmam Devlete baş olamayan başa
Yüce Hakk’ın kuluyum, kula kul olmam, hâşâ…
Yağma yağmur, esme akşamın yeli,
Gönlümüz ezelden divane, deli,
Antalya’dan, şu Bodrum’a geleli,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor…
Bey dağı’ndan güneş başka doğardı,
Aklına gelirse senli günlerim,
Eski şarkımızı çal benim için.
Hatırda kalanlar mutluluk vermez,
Seven bir gönülde kal benim için…
Sen unut, ben asla unutmam inan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!