Karayel esiyor yine
Kuzeyden sıradağlarıma,
Kan çiçekleri yaprak döküyor mevsimsiz gülüm,
Yüreğim kan ağlamıyor, kan oluyor baştan aşağı.
Karabasanlar sarıyor düşlerimi,
Uyuyamıyorum...
Bulutların kırık kanatlarından,
Süzülürken kirpiklerime ince bir ışık,
Falezlerde yankılanan gitar sesinde
Aralanır düşlerimdeki sis perdesi.
Çöpleri yağmalıyor umutla
Sabah mahmurluğundaki minik kedi,
Uzat deme ellerini, uzatamam artık,
Bir zamanlar el ele idik deme.
Öylesine yıktın ki gururumu,
Öylesine uzak çarpıyor ki artık senden kalbim,
Ellerim yanıma düştü uzatamam...
Hasretlere tutunup geldim bunca yollardan,
Bir tek meyve yemedim, güvendiğim dallardan,
Can deyip, dostum deyip, güvendiğim ellerden,
Şimdi, boynuma yağlı kementler takılıyor...
Gönül sevgide Yunus kadar engin olsa boş,
Kader diye boyun eğsek ne çare,
Ne sevgi ne ikrar kar etmez yâre,
Elbet düşer gönül o kara yere;
Yanarım da el değmemiş gülüme,
Yardan ayrı gidilmiyor ölüme...
Bilmeyenler öğrene, gönül incisidir aşk,
Bakmaz acı çekene, öylesi sinsidir aşk.
Susuz çölde yol olur, arı ile bal olur,
Çiçek olur, dal olur, mucize cinsidir aşk…
Boyu, posu bilinmez, gönüllerden silinmez,
Neye yarar gülüm hayat dediğin
Sensiz yaşanırsa aşk neye yarar.
Karakışa döner baharım bile,
Aldığım her nefes ömrüme zarar…
Günümün gecesi olur kapkara,
Küçük düşlere sığmıyor büyük umutlar,
Gölgeler serinletmiyor gönül sıcağını,
Hiç bir renk Mor kadar muhteşem değil,
Uykular hiç bu kadar acıtmamıştı canımı,
Ne engeller aşmıştım oysa sevgi uğruna,
Kaç bahar sürüklenmişti peşinden
Gam yurdunda geçti çileli ömrüm,
Düşmanım yoruldu, dostum da vurdu.
Yüce mevlam vurmaz mazlum kuluna,
Yazdığı kadere küstüm de vurdu...
Yeşeren yaprağı düşürdüm yere,
Dost diye bildiğim bunca insanın,
İçinden bir yiğit çıkmadı be yuh...
Sabah akşam kokladığım havadan,
Ciğerim usanıp bıkmadı be, yuh...
Ne sevgi var imiş, ne de bir vefa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!