Susuyoruz ikimizde telefonun bir ucunda.
Şimdi söylenecek hiçbir şeyimiz kalmamış birbirimize.Aynı şarkıları ve aynı sokakları dinlesek bile...
Parmak izlerimden bulacaklar bir gün beni.Ve teşhis edecekler seni de.
Parmaklarımda yüzünün bütün kıvrımları ve gizlediğim sevdan...
Susuyoruz ikimizde telefonun bir ucunda.
Şimdi söylenecek hiçbir şeyimiz kalmamış birbirimize.
Işıklarını kapatmış bir liman şehrinin kaybolmuş takasıyım.Ne zaman yağmur yağsa üşüyor deniz feneri.Ve ölü martılar,hayalkovan kuşları biraz da yılgınlık getirip bırakıyorsun armağan.
Ne yapsan kapatamazsın içimde kanayanı.
Sen yine ışıklarını kapat,bir tütün daha sar denize karşı.
Çayını demle.
Siyahi şarkılar söyle acemeşiran.Geriye kalan zaman kısa...aşk yok...ve hala yalnız gece içinde sokak kedileri...
Leylak kokuları dolu bir odada çalarken bir çingene kemanı;
nargile tadında bir şey olsa gerek seni sevmek!
Parmaklarımın arasında gümüş kakmalı bir bıçak,
laf olsun diye çiziyorum yüreğime ismini...
Uykusuzluğundan belli; kafanda bir sürü birikinti,soru işaretleri.Gecenin en ileri saatinde sigaranla başbaşasın.Uyursan sorgucular yine soru soracak rüyalarında.
İşkenceleri yeniden başlayacak mutsuzluk zebanilerinin...Gecenin en ileri saati.
Paslanmış demirleriyle sığındığın tek yer o dar ranza.Duvara yakınsın,ufacık bir pencere var duvarında.Dışarıyı görmüyorsun,sadece gece mi gündüz mü pencerenden vuran renklerden belli oluyor.
Biten her günü çiziyorsun duvara,bitmeyen her güne lanet okuyorsun.Bütün sevdalarını yaktın; geriye külleri kaldı.Savur gitsin,dediler gökyüzüne,savurmadın...
Radyoda bir yanık türkü,gecenin en ileri saati.
Uykusuzluğundan belli,kafanda birikintiler,soru işaretleri.
Bir martı denize yakın uçuyor,vuracaklar onu.Cenazesine yalnız şehirhatları vapurları gelecek.
Kanayan bir çelenk olacak bu şehir.Yağmur sessiz bir cenaze marşı,yıldızlar gece ziyaretçileri olacak.
Ben bu şehrin eskimiş sokak çocuğu.Bir gece ben de kanatlanıp uçmuştum Galata'dan.
Denize dokunurum sanmıştım.Cebimde ümitlerim vardı,biriktirdiğim aşk mektuplarından başka...
Bir martı denize yakın uçuyor,vuracaklar onu...
Gece yağmurlarıyla ıslanmış bir kadındı İstanbul.
Bir gün Haliç'le sevişirdi, bir gün Galata Kulesi'yle.
Beyoğlu O'nun en sabıkalı sevgilisi...
Tütün kokardı, ıslak saçlarında gezinirdi adanın tüm vapurları.Kanardı gece yarıları, çığlık çığlığa kabuslarla uyanırdı.
Ve ne zaman ağlasa gizlice tuz kokardı tüm sokaklar.Anlardım; gizli bir sevdiği vardı kimselere söyleyemediği.
Fırtına zamanları gözlerinin mavisi siyaha dönüşürdü.
İstanbul kapatmış gözlerini...Ağlıyor.
İçimde şimdi öyle bir sızı.Kayıp bir adresten geliyor sesin.
Lanetlenmiş bir şehirde ben terk edilmiş en son serseri, mavi gözlerinin adını denize verdim.
Nihavent bir saz semaisi eski liman üzerinde.Özledim sesini, suretini özledim.
İstanbul kapatmış gözlerini.Tütün basıyor yarasına.
Uzak bir şehirde ben en son yaralı firari...
Kordon'da yaralarım kanar,ne zaman bir vapur çözse halatlarını.
Ellerimde bir Karşıyaka gecesi,dolaşır dururum sigara komalarında.
Ve ne zaman terk edilsem Alsancak'tan düşüyorum denize.
Öldürüyor giderken ellerin.
Benimse hep İzmir'de kalkıyor cenazem,sessizce...
Seni kendimden çok seviyorum...
Ve çıldırasıya kıskanıyorum kendimi seni sevdiği için.Bu yüzden intihar etme isteğim.
Sana baktıkları için gözlerimin kör olmasını dilemem.Ve dokunmamak için ellerimi zincirlerle bağlamam.
Ve soluduğum havadan korkuyorum sana benden daha yakın diye...
Dudaklarım? Ya dudaklarım? Kelimeler seni incitecek diye susuşum.
Oysa onlar o kadar vefalıki seviyorum onları.Çünkü her açılışında sana doğru sadece seni seviyorum diyor onlar.Çünkü sadece seni seviyorum.
Yüzüme vuran yangın alevi ve sigaramın ateşini birleştiriyorum toprağın rengiyle.Eskimiş yaralarım deniz kokuyor.
Anladım mevsimlerden Haziran...
Bu yazda kuşlar geldi kapıma.Sessizdiler, konuşmadılar sana dair.Bense sormadım seni; sormuyorum artık.
Sadece susuyoruz.Kuşlar, sigaram ve Haziran...
Cezayir menekşeleri yetiştiriyorum saksılarda.
Kırık misketler biriktiriyorum ceplerimde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!