Sen uykuya dalarken, başında bir meleğin,
Koklayıp saçlarını, sardığı bir yerdeyim.
Her sabah uyanırken, aklında bir dileğin,
Saklayıp sevdasını, yorduğu bir yerdeyim...
Bazen bir kardelenin, zemheri de doğarken,
(Erkek)
Seni seviyorum
Bayrağımı Vatanımı sevdiğim gibi,
Seni sevmiş olmanın huzurundayım tereddütsüz.
Ve artık ben;
Sarhoş bir akşamın siperindeyim,
Bütün sığınışlarımla aşkımdan kaçak,
Bir duvarın duldasındayım,
bir elimde sigaramla…
Hasret basıp ağlarken, tam da şu sol yanımda;
Yaşlı bir derviş vardı, o da "sustu" bu gece...
Yokluğundan beridir, bu kimsesiz han'ımda;
Saran bir peri vardı, o da "küstü" bu gece...
Ümitsiz bir hâl ile "gel" der gibi bakarken
Gözlerini yayınca, gün yüzüm siyah oldu.
Dilini bağlayıp da ciğerimi yakarken,
Ruh sızını duyunca bin sözüm eyvah oldu.
Çekip gitmek istedim, bu dünyadan göçüp de,
Bir Şubat soğuğunda, senden dönüp giderken,
Sanki dünya tutuştu, yaktı! Belli etmedim...
Sevmiyor san istedim, ömrüm o an biterken,
Ancak,
Otuzumda işgal etti beni sevda
Mahkeme hukuk kader
ve mizan otuzumda
Üç lop bir ağza
Öyle ki
Kadim bir dilin
sonradan keşfedilmiş yazıtlarında geçiyordu bahsin...
eski bir medeniyetin içinden geliyordun belliydi...
gözlerinde merhamet
yüzünde asalet
Sen uyurken yüzüne, meltem gibi dokunan,
Pencerende titreyen, tüller gibi özledim...
Fecri sadık vaktinde, ezan gibi okunan,
Bülbülünü dinleyen, güller gibi özledim...
Karanlık bir geceye, yüzün karılmış diye,
SANA GELDİM
Sana geldim, günahlarımı çıkarıp üzerimden,
bin tövbe kapısını geçip...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!