“andolsun ki, kuranı sizin anlayabilmeniz öğüt alabilmeniz için kolaylaştırdık,
içinizden idrak edecek/öğüt alacak yok mu?” (kamer 17-22-32-40)
Fikrimin gerçeğe
şaştığı noktada,
Ellerin bir eğlen di galübela da ellerimle,
Miski amber kokusunu kokladım,
Gül i nazar eyledi gözlerim.
Ağma oldu böyle şavk i şems şimal den vurduğu,
Sen uykuya dalarken, başında bir meleğin,
Koklayıp saçlarını, sardığı bir yerdeyim.
Her sabah uyanırken, aklında bir dileğin,
Saklayıp sevdasını, yorduğu bir yerdeyim...
Bazen bir kardelenin, zemheri de doğarken,
(Erkek)
Seni seviyorum
Bayrağımı Vatanımı sevdiğim gibi,
Seni sevmiş olmanın huzurundayım tereddütsüz.
Ve artık ben;
Sarhoş bir akşamın siperindeyim,
Bütün sığınışlarımla aşkımdan kaçak,
Bir duvarın duldasındayım,
bir elimde sigaramla…
Hasret basıp ağlarken, tam da şu sol yanımda;
Yaşlı bir derviş vardı, o da "sustu" bu gece...
Yokluğundan beridir, bu kimsesiz han'ımda;
Saran bir peri vardı, o da "küstü" bu gece...
Ümitsiz bir hâl ile "gel" der gibi bakarken
Gözlerini yayınca, gün yüzüm siyah oldu.
Dilini bağlayıp da ciğerimi yakarken,
Ruh sızını duyunca bin sözüm eyvah oldu.
Çekip gitmek istedim, bu dünyadan göçüp de,
Bir Şubat soğuğunda, senden dönüp giderken,
Sanki dünya tutuştu, yaktı! Belli etmedim...
Sevmiyor san istedim, ömrüm o an biterken,
Ancak,
Otuzumda işgal etti beni sevda
Mahkeme hukuk kader
ve mizan otuzumda
Üç lop bir ağza
Öyle ki
Kadim bir dilin
sonradan keşfedilmiş yazıtlarında geçiyordu bahsin...
eski bir medeniyetin içinden geliyordun belliydi...
gözlerinde merhamet
yüzünde asalet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!