Allah için çağlayan, bir sevginin selinde,
Gönülden gönüllere, selamdı benim babam...
Dost düşman ayırmadan, cümle alem dilinde,
Mertliği bayraklaşmış, adamdı benim babam...
Korku nedir bilmeyip, haksızdan hesap soran,
"kuşlar ağladı, gök ağladı; sen bilmedin!..."
Yüzünü görmeyince, gözümü dağa dikip,
Bir mağrada sığınan, isyankârdım bilmedin.
Aydınlığa kızarak, gözlerime mil çekip,
"Eyvah için de bir ruhun, sessiz çığlıdır sevda..."
Gök iç çekiyor oysa, sen şimşek sanıyorsun,
Acımı beyan eden, sessiz çığlık aslında...
Yıldırımlar düşerken, şavkına kanıyorsun,
Sancımı ayan eden, sessiz çığlık aslında...
Halimi arz ederken, yanağımda yaş ile,
Yas dudağa dolanır, dilimde selam susar
Bir mermer lahit gibi, şu göğsümde taş ile,
Çürümüş bedenimde, "aleykümselam" susar....
Karanlıktan bir ışık, üstüme doğuyorken,
Bir ihtimal daha var Ankara
senden istediğim sen de sadece bir zerredir…
ya sen beni vuracaksın bütün örfün ve kimliğinle,
ya da ben sana bütün kinimle saldıracağım…
gel anlaşalım…
Bir Zeynep cigarası tüttürmekteyim;
Dumanı Zeynep, ateşi Zeynep, tütünü Zeynep.
Bir Zeynep cigarası tüttürmekteyim;
Efkarı Zeynep, acısı Zeynep, keyfi Zeynep.
Binbir defa ahdedip, bir kere de bozandan,
Şehadet parmağını, kesmiş boydan bîzârım...
Kutsalına ant içip, ilk zorlukta tozandan,
Hedefini şaşırmış, bozuk yaydan bîzârım...
Aya küsmüş gecede, boyun bükmüş ketreden,
Can…
İsmin duyarda gönlüm;
bir güle meftun bülbül olur,
bir padişah olur,
Sorma nasıl sevdiğimi!
Ay düştüğünde denize,
Ve denizin tüm sessizliğin de,
Bir yakamozla selamlaşır gibi işte
sessiz bir çığlık gibi düştü içime.
Seni sevdim!
Bir ayeti okudum tahtları sallanmıştı,
Zülfiyare dokundum "bre mel-un" dediler.
Haykırdım doğruları öfkemde katlanmıştı,
Tıktım kulaklarına "ipe çelin" dediler.
Onlar planlarına, ta baştan katmışlardı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!