Müjdat Bilgin Şiirleri - Şair Müjdat Bilgin

Müjdat Bilgin

taş duvarlara çarpa çarpa
onulmaz yaralar almaktır
ya da kör bebenin
gün ışığına susaması gibi
eğri ve uzun bir tünelde
-dizlerin gibi kanayarak yüreğin-

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

ne seni Istanbul’da
ne de onu sende bulacağımı
hiç düşünmemiştim
zaten ne sendeki Istanbul
ne de ondaki sen...
sende bulduğum sen teslim aldı beni

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

Sessizce…

sessizce tutunduğum yüreğini
acıtıyorsa varlığım
vur neşteri kes at beni
acımasızca

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

sevmenin niceliği nasıl ifade edilir
net bir fikrim yok doğrusu
ama illa bilmek istiyorsan
şu kadarını bil yeter
sadece kalbimin iki atışı arasında bile
bir ömre yetecek kadar çok sevdim seni!

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

medyum
zorla oturttu masaya beni
bir harita çizmişti kartlarla
üstünde elini gezdirdi
ve yukarıda bir yerde durdu
gözlerimin içine baktı

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

sıkma canını yar
bizim kavgalarımız
bastırılmış duygularımızın isyanı
ve bizlerin kabullenmezliğidir
ikisinin içimizdeki kavgası yani
sen çık aradan en iyisi

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

geldiğinde
mevsimlerden hazandı
yine de
rengarenk güller açtı bahçede
düşünüyorum da
ya bahara denk gelseydi gelişi

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

içtim seni
katran gibi
ciğerime sıvadım

dolandım beline
sarmaşık gibi

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

artık unutmuştu göğüs ısısını
serin rüzgârlarla avunurdu sadece
esintilerde savrulan kırıntılarda yoktu gözü
yokuşunu bitirmişti hayatın

tam tepede gördü o ışıltıyı

Devamını Oku
Müjdat Bilgin

gün erkenden terk etti haince, ihanete inat
gece de almıyor içeri, lütfumu teptin diye
zamanın unutulmuş, izbe köşelerindeyim şimdi

ne serin bir gölge kaldı sığınacak, ne de sıcak bir sine
İbrahim’in ateşinde kavrulmuş o koca yüreğin

Devamını Oku