/oksijen bolluğunda soluksuz kalmaktır
kara deliğe düşüp yuvarlanmaktır uzayda
aşksız yaşamak /
herşeyi kabullenmiştim, alışmıştım
öğrenmiştim artık aşksız yaşamayı
sıcak
ağustosa gebe
nem bulutsu
-en berbatı-
elem füme rengi
nefessiz kaldım
neden tutuldu dilim
neden sustu kalemim
bilmiyorum
hissettiğim tek şey
yandığım
için için
sevdasından derin bir soluk çektim ciğerlerime
ama salamıyorum nefesimi
ödüm patlıyor çünkü; bir daha alamam diye
19.11.2014 – İstanbul
kadehleri o kadar küçüktü ki
hepsini almazdı
hep arta kalırdı sevgim
dökülürdü ortalığa
oysa kalpler
dolar ama taşmazdı
hiç martı görmedim son zamanlarda
-beyaz kanatlarında huzur bulduğum-
hep kara kargalar uçuşuyor bu aralar
ondan mıdır dersin dost
yürekteki bu onulmaz yaralar?
dayan yaralı yüreğim dayan
en kanlı savaşların da bir sonu vardır
mutluluğun rengini bilen yoksa da
mutlaka onun da bir tonu vardır
umalım ki
en koyusu sana düşmesin
mağrur bir kartal uçtu, uçtu
meydanda bir dala kondu
bir çocuk gördü onu
elinde bir sapan
onu kartala doğrulttu
nasıl da cömertti o gün doğa
güneşin cimriliğine inat
tatlı tatlı çırpınan dalgalara karşı
rengârenk çiçek açan o erguvan
ve onları hayranlıkla seyreden iki can
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!