hayali hep akar gider önümden
gelir diye kanarım ben yıllardır
özlemi hep yakar, gider günümden
o gideli yanarım ben yıllardır
seher vakti çalsa kapım apansız
‘sen gülünce', demiştin
'bir kuş kanatlanır yüreğimden
beyaz bir kuş
ve sana akar ruhum
sessiz bir nehir gibi’
hep hayalimdi şu sıralar
bir yağsa, diye
gürlese gökler çaksa şimşekler
bir serin esinti yalasa bağrımı
ne hayalmiş meğer
ay ışığı aydınlığı
ya da
kara bulutlu karanlık bir semada
yarasa körlüğüdür sana sevdam
hasadı yok bir ekin; zakkum gibi
ya sen gideceksin o kalacak
ya da o kalacak sen gideceksin
aynı yere açılır kapılar;
yalnızlık
ama ölçü ‘kıymak’ ise
peron sonuna dek koşup
mahzun duruşunla el salladığın
bir sevgilin hiç olmamışsa
ne yazar
öyle bir peronun
ya da o kara trenin
aşkın sıcaklığına bulanmış
tatlı bir sohbetin gölgesinde
kızıl ışınları selamlıyordu sevimli gece
ve tan yeri yüz tutmuşken ağarmaya
zulüm orduları gibi saldırıya geçti
kirli ve kara yarasalar
asırların ardından
işte oradaydı, tam karşımda
topladım yüreğimi ve seslendim
'selam alman bir yana
bende bin selamlık özlem var'
bin karanlık örtmüş gibi, kapkara günüm
çekip gitmişsin, mantığını kurşunlayarak
evet, söylemiştim sana
“boğulacaksın duygularında”
ama demedim ki
bin karanlık örtmüş gibi kapkara günüm
çekip gitmişsin mantığını kurşunlayarak
evet ben demiştim sana
‘boğulacaksın duygularında’
ama demedim ki
‘giderken yüreğimden vur’ diye




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!