Bu nasıl ölmek
Kör güneş tepemde
Toprak desen üstündeyim
Tabut desen dışında
Kefense arada giyerim
Dar gelir yırtar atarım
Çağdaş terimlere başvurmalıyım seni unuttuğumu beyan etmek için
Bilirsin ne kadar güzellik varsa çağdışı artık
Seni sevmek gibi
En büyük hayalim ölmek dedim
Sana katılmıyorum dedi
Kalabalıkları sevmem zaten dedim
Usulca kalkıp gitti
(Zaten ne söylesen kalkıp giderler)
Deli dediğini duyar gibiydim
Yanıbaşımda bir delikanlı hüngür hüngür
Ulan diye başlıyor sözlerine
Saydıkça sesine tizlik
Çenesine titreme yapışmakta
Sesi yükseldikçe diline kahpe dolanmakta
Yankılanır ezan sesi ta uzakta
Üstü başı yıpranmış bir adama insanlığı soruyorum. Ceplerini karıştırıyor. Bir şey bulamayınca çıkarıp bir sigara uzatıyor. Ben de bir şey bulmayı beceremiyorum
Çarmıha gerdikleri İsa değildi
Kahvehanelerin birinde bir kabadayı tanıyorum. Tesbih sallamayı bilmem. İnsanlığı anlatıyorum. Tesbihini bırakıp çıkıyor. Nara basmayı beceremiyorum
Silah sesleri çekiyor beni
Ölüm kaybediyor ciddiyetini
Vakit yaklaştı mı
En çok ben ölürüm
Affet gülüm
Arta kalırsa
Gel
Öyle uzak
Öyle kederli
Öyle yalın ayak
Çıldırtma öyle hasreti
Pabuçların rafların birinde olacak
Fazla saçmalama
Olacaksa kendi kendine olsun
Deli dolu olma
Ya deli ol ya dolu
Delilik boşluktur
Dibe vurmaktır
Sokak lambalarına da küstüm.
Sadece geceleri yanıyorlar.
Ne var sanki!
Gündüzleri tenhadayım
Sorma
Geceleri nereye gitsem tenha.
O aklı
Aklı vereni inkara mı kullanacaksın?
Yoksa sen
Aklını kullanamayacak kadar mı
Akıllısın?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!