Sonra gittin
Şehir böyle felaket görmemişti
Haber bültenlerinde halka yönelik çağrıların ardı arkası kesilmiyor
Galeyana gelmemeli
Bu kez sisteme kulak vermeliyim
Her gün gözümün kaydığı sokakta kaçak bir heykel
Yeni kelimeler türetilmeli
Eksik kalıyorum
Yeterince şair olamıyorum
Mesela senin avuçlarının içine çok sıradanmış gibi avuç içi denilmemeli
İğneyle perdeye tutturulmuş mavi
Gökyüzü karanfil bahçesi
Hava hiç bozmayacakmış gibi
Varsay ki böyle bir günün kıyısındayım
Bir yerlerde bana canım demeyi ihmal etmişsin
Ağlamak üzereyim
Amorte dahi edilememiş
İpotekli duygular
Aşka aynı pencereden bakamıyoruz
Analizler pozitif bilimlere sığınma çabasında
Matematiğin giremediği bu alanda
Muhabbetler, benzetmeler meslek dallarına göre şekilleniyor
Zindanlarda ben uyurdum
Mekteplerde
Sokaklarda
Karakollarda
Kimi polisten kaçarken hür adımlarla
Sesinden tanıdığım
Gözlerin ki
Karşılaşmak onlarla
Hiyerarşiye farklı bir tanım getirir
Rasyonalitesini kaybetmişken sevişmek
Bilirsin işte gerçeğin hükümsüzleştiği ansın
Ve bilirsin sevmek seni
Gittin
Bu kentin kıyısında boğuldum denizinin
Sonra son bir kez daha büyüdüm
Artık çocukluk yapmayacaktım
Gelirsen bir gün bu kente
Kıyısında dur denizinin
Gel doğur beni diyeceğim
Ancak bu bir şiire yakışmaz
Gözlerin derim
Yağmur, bulut, kuş
Ellerin hâlâ sıcak mı
Üşüyorum derim
Bu kadın o kadın değil
Bu kadın onun gibi gülüyor
Onun cümleleriyle konuşuyor
Onun gözleriyle bakıyor
Bu kadın?
Bu kadın dudaklarını onun dudakları gibi kıvırmış
Bu kent bir daha sevmez
Dağlarında ihanetin türküsü
Nehirleri kudurmuş
Hiçbir köprüsü karşı kıyıyı bulamıyor
Sokakları bir garip
Nerden girersen gir aynı yere çıkıyorsun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!