Şüpheler gidişin üzerine
Kayıtlarda bir tarih
Hala sirenleri susmayan
Raporlar sığmıyor çekmecelere
Ben elimde kürek
Bahçeye ağaç dikerken de düşünüyorum seni
Çiçekleri sularken
Nüfus müdürlüğünde sıra beklerken
Beni bir yere gitmek için ikna etmeye çalışan dostları reddederken
Marketin indirim reyonunda ne işe yaradığını bilmediğim bir nesneyi kurcalarken de düşünüyorum
İnsanca yaşamak gibi bir amacı kirletmişizdir
Bu zulüm sona ersin
Belki o zaman çıkarırım seni yalnızlığımdan sevgilim
Tek başına yalnızlığın bir anlamı yok
Birlikte daha güzel yalnız oluruz
Bu zulüm sona ermeden kendi yalnızlığımıza çekilemeyiz
Bir şehir dolusu gidiyorsun
Göğsümde paslı bir demir
Tanıdığım bütün kelimeler beni yanlış anlamışlar
Tren garlarında kartpostal kaçışlar
Hangi terminal küstah değildir son kertede
Otobüs camlarına yapışmış nostaljik taklitler
Amorte dahi edilememiş
İpotekli duygular
Aşka aynı pencereden bakamıyoruz
Analizler pozitif bilimlere sığınma çabasında
Matematiğin giremediği bu alanda
Muhabbetler, benzetmeler meslek dallarına göre şekilleniyor
Zindanlarda ben uyurdum
Mekteplerde
Sokaklarda
Karakollarda
Kimi polisten kaçarken hür adımlarla
Sesinden tanıdığım
Gözlerin ki
Karşılaşmak onlarla
Hiyerarşiye farklı bir tanım getirir
Rasyonalitesini kaybetmişken sevişmek
Bilirsin işte gerçeğin hükümsüzleştiği ansın
Ve bilirsin sevmek seni
Gittin
Bu kentin kıyısında boğuldum denizinin
Sonra son bir kez daha büyüdüm
Artık çocukluk yapmayacaktım
Gelirsen bir gün bu kente
Kıyısında dur denizinin
Gel doğur beni diyeceğim
Ancak bu bir şiire yakışmaz
Gözlerin derim
Yağmur, bulut, kuş
Ellerin hâlâ sıcak mı
Üşüyorum derim
Bu kadın o kadın değil
Bu kadın onun gibi gülüyor
Onun cümleleriyle konuşuyor
Onun gözleriyle bakıyor
Bu kadın?
Bu kadın dudaklarını onun dudakları gibi kıvırmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!