Şüpheler gidişin üzerine
Kayıtlarda bir tarih
Hala sirenleri susmayan
Raporlar sığmıyor çekmecelere
Ben elimde kürek
Bahçeye ağaç dikerken de düşünüyorum seni
Çiçekleri sularken
Nüfus müdürlüğünde sıra beklerken
Beni bir yere gitmek için ikna etmeye çalışan dostları reddederken
Marketin indirim reyonunda ne işe yaradığını bilmediğim bir nesneyi kurcalarken de düşünüyorum
İnsanca yaşamak gibi bir amacı kirletmişizdir
Bu zulüm sona ersin
Belki o zaman çıkarırım seni yalnızlığımdan sevgilim
Tek başına yalnızlığın bir anlamı yok
Birlikte daha güzel yalnız oluruz
Bu zulüm sona ermeden kendi yalnızlığımıza çekilemeyiz
Bir şehir dolusu gidiyorsun
Göğsümde paslı bir demir
Tanıdığım bütün kelimeler beni yanlış anlamışlar
Tren garlarında kartpostal kaçışlar
Hangi terminal küstah değildir son kertede
Otobüs camlarına yapışmış nostaljik taklitler
Bir ihanetin vicdanına sığınıyor köklerim
Kendimi yeniden tanımlıyorum
Üst kimlik arayışım karasal iklimlerde çözülüyor
Soğuk ve zalim bir coğrafyada sadece üşüdüm
Sadece üşüyorum
Sadece
Çok üstüme gelme
Ey ağır başlı şehir
Bilirsin gitmelerle yoğrulmuşum
Senden de giderim…
Kasırga olurum
Ağla çocuk kirlendikçe ağla
Gözyaşı temiz tutar yüreği ağla
Ağladıkça beni hatırla ağla
Hüznün doruklara varınca ağla
Anımsa beni ağla
Geldi geçti deyip ağla
Ah Şaryam
Demedim mi?
Üzecekler seni
Kıracaklar
Dökecekler demedim mi?
Sen de beni dinleyeceksin
Sokağın başında korkakça
Bağrımda bir demet Şarya
Geri dönmek sivri bir aydınlığa
Ya da yürümek açık uçlu karanlığa
Üstadım!
Düşmüşüm ölü bir kadını sevmenin günahına
İnan ben de meraklı değilim geceyi üç etmeye
Gündüzü hiç etmeye
Ama şu gözlerin...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!