Ah Şaryam
Demedim mi?
Üzecekler seni
Kıracaklar
Dökecekler demedim mi?
Sen de beni dinleyeceksin
Kalbim tok sesler çıkarmıyor artık
İçimde sahte bir yaşamak
Kimseye kapı deliğinden bakmıyorum
Güneş kendini kavuradursun
Filizlenen namerttir bir avuç suyun hatrına
Kök salarsam gül rengi topraklara vurun boynumu
Annemin mırıldandığı her şarkı ağıda çalardı, ağlardım
Niye bilmiyorum; ağlardım
Annem yemek yaparken ağıt yakardı
Çamaşır asarken
Evi süpürürken
Annem hep ağıt yakacak bir şey bulurdu
Ardından bütün kuşlar havalandı
Meğer her şey, herkes
Gitmek için seni bekliyormuş
Ben de yeltendim
Topladım kitaplarımı
Fakat nereye gidecektim
Artık ağlamalı
Bir yerden başlamalı
Parasızlığımıza değil
Aşksızlığımıza da değil
Bazen kapı komşumuza
Bazen pek de yakın olmayan bir arkadaşımıza
Cinselliği aşka yormuş
Aşkı yalana karmış
Haysiyetsiz
Saçı dalgalıymış
Gözü renginden sevmiş
Endamı göklere çıkarmış
Sonunda ayrılık üşüşür üzerine
Kar yağar en sıcak anılarına
Hırpalanır
Üşür
Sessiz sessiz titrer beynin
Hangi kabzaya sığdıracaksın
Hoşça kal demeye ne hacet
Bütün hoşnutluğumu almış gidiyorken
Sök at dilinden
Ve kahret
Son sözün olmamalı
Telaffuzu hoş olmayan bir hakaret...
Ağır basan kefeye göre yırtacaksın kefeni
Özgürlüğün esaretinde unutma ilahi adaleti
Yaşamın ahlaki olsun
Ölümün insani
Yırttığın kefen sarsmasın ebedini...
Bir şiir kopar dilimce
Aklım benden gidince
Bak yağmur da yağıyor, ince
Bir de güneş görününce
İlk vedanın tasviri edilince
Hatırlar mısın sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!