Kaburgalarım çatırdıyor
Parça parça dökülüyorum
Acı bir türkü doluyorum dilime
Soluğum kesiliyor
Ben öteden beri boğulmaktan korkarım.
Gönlümden her bir hücreme
Eşikte duran sevdaysa alma içeriye
Bırak taş kesilsin kapıda puşt
Bakma öyle masum cilvelerine
Hayra gelmemiştir
Bilirim ben bu kahpeyi
Bir iki kıvırır baştan çıkarır seni
Kaldı ki ben…
Sarayın devşirmesi
Ailenin üveyi
Sürünün çömezi
Ömrünün hiç etmezi
Gönlünün pek haz etmezi
Bulutlar fazla alçak
Ki sen gibi muhayyili
Yeryüzüyle bulutlar arasına sıkıştıran şu dünya
Bulutlardan da alçak.
Sen ölü toprağın sancılı yavrusu
Sen Alplerin
Hasretler vardır
Fizik kurallarını hiçe sayan
Kavuştukça büyüyen…
Yaşandıkça kavuşulan
Yaşlandıkça özlenen
Yaşamak gibi…
O aklı
Aklı vereni inkara mı kullanacaksın?
Yoksa sen
Aklını kullanamayacak kadar mı
Akıllısın?
Ne çareler tükettin
Şiirime ekmek banarak da büyüyebilirdin
Doymadın; yüreğime
Ki şiirim yüreğimdir
Yüreğim en ilkel canlıdır, sahiplenilmiş kara parçalarında
Sahiplenilmiş bütün kara parçaları bizimdir
En insan olmak ister
Etrafında daha çok insan ister
Bir el atmak ister
İki elini de esirger
Golgoth’ya hüküm giysen
Başındaki taca göz diker
Bir sigara yak
Fahişeyi anlatacağım sana
Alın terini
Bir escortun mücadelesini.
Anımsa
Sana çıkmayan yolu var mıdır gecenin
Büsbütün senden arınmış bir uyku hali
Hadi uykusuzluk olsun
Eksilecek misin sanki
Ben yokum bu gece
Yokum arkadaş yokum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!