Umarsızca akıp giden zaman
Soluksuz yetişme uğraşında akreple yelkovan
Takvim yapraklarında belirginleşen koşar adımlar
Açık alanda can havliyle bir ceylan
Ceylanın peşine takılan doymak bilmeyen bir aslan
Sen yavaşla veya hızlan
Zindanlarda ben uyurdum
Mekteplerde
Sokaklarda
Karakollarda
Kimi polisten kaçarken hür adımlarla
Sesinden tanıdığım
Biraz sev beni bu akşam
Kucakla yorgunluğumu
Az öteye bırak
Denizi kıyısına kadar takip ettim
Eflatun göz alabildiğine güzeldi
Öylesine çocuk
Bir şair yetiştirecektim
Aşkın diliyle insanlığı anlatan
Yok arkadaş olmadı
Aşk yılanına
İnsanlık çakalına kalmış
Dilim dönmedi
Bir kadın ağlıyor
Yüzünü avuçlarıyla kapatmış
Yanaklarda ıslaklık beliriyor
Suçsuzluk hissi uyandırırcasına
Bütün mesuliyetini kaldırırcasına
Bir kadın ağlıyor
Bu nasıl ölmek
Kör güneş tepemde
Toprak desen üstündeyim
Tabut desen dışında
Kefense arada giyerim
Dar gelir yırtar atarım
Gel
Öyle uzak
Öyle kederli
Öyle yalın ayak
Çıldırtma öyle hasreti
Pabuçların rafların birinde olacak
Fazla saçmalama
Olacaksa kendi kendine olsun
Deli dolu olma
Ya deli ol ya dolu
Delilik boşluktur
Dibe vurmaktır
Sokak lambalarına da küstüm.
Sadece geceleri yanıyorlar.
Ne var sanki!
Gündüzleri tenhadayım
Sorma
Geceleri nereye gitsem tenha.
Çok üstüme gelme
Ey ağır başlı şehir
Bilirsin gitmelerle yoğrulmuşum
Senden de giderim…
Kasırga olurum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!