Kapatma gözlerini, kirpikleri arala!
Dışarıda bahar, dışarıda aşk var.
Bitsin gamlar, umutları sırala!
Yeni bir gün doğuyor, par par
Geçmiş kırgınlıkları atıver,
Güle şebnem düşer, iner göle ay,
Gözüne uyku girmez ki dilberin.
Bülbüle gam düşer, kanar yine vay!
Onulmaz yarası belli çok derin.
Yürekte sevda, sularda nilüfer,
Ağaçlar şen, çiçekler şen, kuşlar şen;
Yağmur gözlerinde bu ne veda havası?
Dökülür portakal çiçekleri gidersen,
Martıların gözyaşını kim silecek?
Lâleler solunca, öksüzdür gülşen.
Diner mi günlerce manolyanın yası?
Toprağın yağmuru, gecenin sabahı,
Kışın baharı beklemesinden çok,
Bülbülün bir güle hasreti gibi,
Özlüyorum gülüm, özlüyorum.
Çekme üzerimden kollarını,
Tut ellerimden; visalin kandilleri yansın!
Tut ellerimden; sahralar suya kansın!
Tut ellerimden; hüzzamlı şarkılar bitsin!
Tut ellerimden; kara bulutlar gitsin!
Tut ellerimden; mavi düşlere yürüyelim!
Tut ellerimden; özlemleri peşimizden sürüyelim!
Üzülme: Kederli bulutlar, gözlerine tutunur;
Sevda gemilerim, fırtınaya tutulur.
Üzülme: Kanar divitim, şiirlerim ağlar;
Hülyalı kelimelerim, karalar bağlar.
Keldağ’ın gibi yalnız, başı karlı
Lavları sönse de içerisi harlı;
Sevda şairlerinin irem bağı,
İlham kaynağı mısın Yayladağı?
Şirin şehrinin çıkmaz gürültüsü,
Beyaz kâğıtta duran mürekkep lekesi gibi,
Yüreğime çöreklenmiş duruyorsun.
Zılgıt yemiş iç çekişlerimin koynunda,
Hasret nöbetlerimin gonguna vuruyorsun.
Sırra kadem bastığından beri;
Düşlerimin mavisine, hüznün siyahını katıyorsun.
Al kahır gözlerini, ver buruk yüreğimi,
Bensiz masum rüyalara dal, dalabilirsen!
Yokluğum mutluluksa, tasımı-tarağımı
Toplar giderim; huzurlu ol, olabilirsen!
Mahşeri erken yaşadım, kör kuyulardayım;
Ay tutulmuş, tepeler serin serin
Yitik bir efsaneden kaldı gamlar,
Yüreğime ince bir sızı damlar.
Eski bir sarnıç gibi derin derin
Uzaklardan bakar deniz gözlerin.
GÜZEL DERİN BİR ANLATIMINIZ VAR..GÖRMEYEN GÖZLERİNİZ AMA YÜREĞİNİZİN GÖRDÜĞÜNÜ MISRALARA DÖKEBİLİYORSUNUZ TEBRİKLER..