Bu taraftan öbür tarafa dizelerden köprü kurduk.
Dilekçe üstüne dilekçe sunduk.
Adres mi yanlıştı?
Makam mı yanlıştı?
Bir cevap gelmedi.
Bu tarafta işler karışık.
Aydın BOYSAN’la,
Yaşar Nuri ÖZTÜRK gibi takıldık seninle,
İki sene,
Daha takılacağız.
Olmaz.
Bir tarafta rakı,
İş yerinde kullanılan kimi malzemeler,
Zaman tüneli gibiler.
Sektör farklı.
İşlev aynı.
Kimi zaman birşey getirilir.
Bir turizm aktivitesi,
Amacı ne tarih esintisi,
Ne denizi,
Yollara düşeceğim.
9 gün seyir halindeyim.
Falanca depodan,
68, 78 kuşaklarının hayranıyım.
Hayranlığımı hep yazdım.
Yazıyorum.
Yazacağım.
Ama yazarken aklımın ucundan geçmeyen,
Bir liseden mezun olamadım.
Nasıl olamadım?
Lisede kepi havaya attım.
Üniversitede de kepi havaya attım.
Sonra etrafıma baktım.
Ortam yine lise.
Lojistik rüyasıyla çıktık yola.
O diyar senin bu diyar benim.
Jübile yapmak için çok gencim.
İstanbul’dan Erzurum’a dağıttık sigara yurdun dört bir tarafına.
Samsun’a getirdik WMS, tütün denen hammadde.
Takip ettik tırları.
Macera 1981’de tiyatro koltuğunda başladı.
Sahnelenen oyun doğaçlamaydı.
1990 civarı koltuğumdan kalktım.
Ufak ufak oyuna dahil oldum.
Dahil olmayla,
Başladı sorgulama.
1992’de evine bilgisayar giren bir çocuk vardı.
İlerleyen zamanda onu yükseltmek için parça peşinde koşardı.
Aradan 24 sene geçti.
Oldu manevi antikacı.
O şimdi siyah beyaz hayranı.
Hiçbir zaman anlamadı.
Özel sektör pazarındayım.
Bu pazarda kimimiz meyve,
Kimimiz sebze,
Kimimiz organik bozuk şekilli,
Kimimiz GDO’lu ama afilli.
Seçenler ister olsun hem organik hem afilli.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!