Koştuk.
İş peşinde koştuk.
İş gelince,
Ev peşinde koştuk.
Araba peşinde koştuk.
Çocuk peşinde koştuk.
19 MAYIS 1919’da,
ATA,
Samsun’a bir adım attı,
Bakın neler yaptı?
Bakmıyor değiliz.
Sadece bakıyoruz.
35 senenin 33’ü bir yana,
2’si bir yana,
Ağaç 33 sene bir ormandaydı.
Sonra o orman yok oldu.
Bir yol kenarında özgür bir o kadar,
Tek başına bir o kadar.
Bir denizde yüzüyorduk.
Sonra bir kayıkla denizden toplandık.
Küçük akvaryumlara alındık.
Oralarda volta atar olduk.
Balığız ya eski halimizi de unuttuk.
Unuttuğumuz için eskiyi kıyaslayacak,
Bir asır önce,
İnşaata çimento oldu binlerce.
Onların omuzlarında geldik günümüze.
Kutladığımız günleri,
Kutlayabilmek için özgürce,
Gönlümüzce,
Yine insanlar beni,
" Arkadaşım Şeytan " a götürdü.
Her zaman götürüyor.
Orada üç kadın vardı.
Bu insanlar sadece birinci kadını,
Diline dolamış.
Ata'm ülkeyi kurtardın.
Türkiye'yi kurdun.
Aylara değil, yüzyıllara damga vuracak " Gençliğe Hitabe " yi bıraktın.
Tek adamlar varken " CUMHURİYET " i layık gördün.
Ülke için muhasır medeniyetleri hedef gösterdin.
Resmine, heykeline bakarak " LİDER " aradı bu millet.
Anafartalar’da, Samsun’da,
Tarihin her sayfasında,
ATATÜRK yazar.
Tarihte, kalpte, kafada,
Ürkme; silinmez.
Rahatına, küçük dünyana baksana.
İsimleri dönemin Sabah gazetesinin,
Ek olarak verdiği Ayşegül serisinden gelir.
Sene 92,
İlkokul bitmişti.
Nail’in orada,
Olabildiğince gençlerdi.
90’larda Hasan GÜNEY’le Ankara’ya giderdik.
Ya orta okul ya lisedeydim.
Arabanın içinde,
Çeşitli yerlerde başlardı:
“ Burada bu vardı. “
“ Şurada şunu yapardık. “
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!