Bu üçlü bir zamanlar standart eğlenceydi.
O zamanlar anlamadık.
Değerini bilmedik.
Hani yoksun kalınca anlıyorsun ya,
Değerini anladok.
Gelecek konuşuluyor.
Hepimiz ceketleriz.
Ama siz terzi malı,
Biz konfeksiyon malı,
Siz birinci kalite,
Biz bilmem kaçıncı kalite,
Bakalım o terzileri açabilecek miyiz?
Çift kutbu gördük.
Tek kutbu da gördük.
Şimdi çok kutbu da görüyoruz.
Çok kutupta bize ne olur?
Bizden öncekiler,
Çimento oldular.
Binayı kordular.
İnsandılar.
“ Eeee biz de insanız. “ diyoruz.
Sorsanız çok değerliyiz.
Çırılçıplak gel.
Yanlış anlama.
Bundan kasıt hiçbir fayda düşünmeden gel.
Kendine bir iş açıyorsan,
Siyasete giriyorsan,
Kafandan bir kuruşu dahi sil.
Bugüne kadar eski kuşakları övdüm.
Onlara özlem duydum.
Şimdi biraz da bizlere bakalım.
Biz sınır mıyız?
Biz çizgi miyiz?
Neyiz?
2017'de,
" Sene 2001,
Sınıf üniversite 1,
Her hafta,
Beklerim günlerden pazar olsa.
Saat gelse akşam 21:00’a,
Hayatta gördüm ki,
Sen bir üniversite bitirirsen,
Sana bir damga vurulur:
Mesala bana askerde dahi:
" Tatvan'a Bilkentli gidecek aga. "
Gibi şeyler söylenir.
Üretim asırlarca devam etti.
Ürünlere yeni özellikler eklendi.
Ortalama kalite hep yerindeydi.
Çeşitli sınavlar verildi.
Ürünler, üretenler birlikteydi.
Bizlere kadar.
Bu toplum benden önce başkaydı.
Bense kalıntılarına şahit olandım.
Şimdi çocuk kafasıyla hatırlayandım.
Hatırlamasaydım.
Rahatsız olmasaydım.
Diğerlerinin arasına karışıp boş yaşantıya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!