Bir kelimenin içinde mahsensek
Vaktimizi isimle şehir bulmacaları arasında harcarız
Hayli zaman içinde bir masal anlatırız kendimizce
Kuşların böceklerin ve çiçeklerin yoksul kaldığı
Bütün kalabalıkların damarlarımızdan çekildiği bir işkenceyle
Her sabah aynı rüyayla uyanırız
Bir kuş ötesi kanat uçlarında
Çırpınışları bu kadar göklere çıkartamazdı kimseyi
Gövdesinde emek kokan
Gök mavisi gözleriyle yoklar mutlulukları
Kanatlarına bulutlar bulaşır
Bir kış akşamını andırır yüreği
Ey göğsümde pıhtılaşan şehir
Durgun yollarına hasretim çalındığında
Bir eşref saatiyle uyanır kanadı kırık kuşların
Yükseklerin uçsuz bucaksız karanlığına
Ucu kör kalemlerle atılan imzalarım
Kırık kanatlara merhem taşır
Islak bir söyleşi dudakların
Yutkunup yüreğine derinden dokunan
Sen kıyı semtlerin birinde bir denizin çırpıntısı
Sirenleri kısık sesle çalınan mehtaplı gecelere
Yıldızları düşürürdü halbuki dileklerin
Bir sokağı ayağa kaldırıp
Çalakalem bulaşırken gövdeme ayrılık lekesi
Sessizliği bulmuşken bulutlar gökyüzünde
Dökülürken göklerde beyaz inci tanesi
Ufalanır vucudum yalnızlıklara
Bir aya karışır umutlarım
Gözlerimde tomurcuklar büyür
Ne söylesem ağır gelir yüreğine
Görünsem seyrer zamanla kalp atışların
Kafanda yalınayaklar gezinir
Utanır yanakların telaşına
Olduğu gibi kalır gözlerin
Bir
Kırlangıcın kalbindeyim uçarken
Bir
Yerdeyim soluk soluğa
Bir
Gökte yerle bir
Gün gelir gök gürler
Yer çatırdar buzlardan
Çiçekleri yoksullaşır şehrimin
Fıskıyeleri susar
Gün gelir karlar
İğri iğri düşer saçlarıma
Öyle uzun vadeli ölümler
Ciğerlere çekilen dumandan
Hastalıktan yatak döşek yatarak
Yılları aylara ayları haftalara bölmeden
Bir varmış bir yokmuş masallarından çıkarcasına
Kimsenin bilmediği bir vakitte gidebilmek
Sürgünüz gözlerin ulaşamadığı noktalara
Sürgüsüz kapılarız çat kapı girilen
Kalbimizin binbir çeşit odalarına
Kırk yerde yamamız var
Yaramız var uçan kuşlarda
Açan çiçekte çıkılan yokuşlarda




-
Yaşar Tandoğan Karabulat
Tüm YorumlarBaşarılar, sevgili kardeşim.